Bar ile Biten Kelimeler

BAR ile biten 22 kelime bulunuyor. Sonu BAR olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bar kelimesinin anlamı nedir? Bar ile başlayan kelimeler. İçinde bar olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

NAZARIİTİBAR18

11 Harfli Kelimeler

İADEİİTİBAR15, KELAMIKİBAR15

9 Harfli Kelimeler

KIRKAMBAR13

8 Harfli Kelimeler

İSTİHBAR15, KEHRİBAR14

7 Harfli Kelimeler

ARAZBAR12, MİLİBAR10

6 Harfli Kelimeler

ÇIMBAR13, CIMBAR13, CEBBAR13, BUMBAR12, İZOBAR12, BARBAR10, LOMBAR10, İTİBAR8

5 Harfli Kelimeler

İHBAR11, DUBAR10, İCBAR10, AMBAR8, KİBAR7

3 Harfli Kelimeler

BAR5

BAR

[isim]

  • Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu

    Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bar tutmak

Birleşik Kelimeler: barbaşı, bar havası

[isim]

  • Danslı, içkili eğlence yeri

    Barın kapısından bir adam fırladı. - Attila İlhan

  • Ayaküstü içki içilen eğlence yeri

    Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz. - Orhan Seyfi Orhon

  • Amerikan bar

    Barda yan yana oturuyor, içiyoruz. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: Amerikan bar

[isim]

  • Hava basıncı birimi

[isim]

[halk ağzında]

  • Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bar bağlamak (veya tutmak)

[isim]

[spor]

  • Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk

Birleşik Kelimeler: barparalel

KİBAR (Kelime Kökeni: Arapça kibār)

[sıfat]

  • Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)

    İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Soylu, köklü (kimse, aile)

    Telefona giderek kibar ve varlıklı insanlara has bir şive ile köşkten otomobili istetti. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, ulular

Birleşik Kelimeler: kibar düşkünü, kibar lokması, kibarzade, kibarlar âlemi, kelamıkibar, orman kibarı

İTİBAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿtibār)

[isim]

  • Saygınlık

    Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek? - Necati Cumalı

  • Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itibara almak
  • itibardan düşmek
  • itibar etmek
  • itibar görmek
  • itibarın sağ olsun

Birleşik Kelimeler: itibar mektubu, iadeiitibar, nazarıitibar

AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)

[isim]

  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

  • Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
  • Geminin yük koymaya ayrılmış yeri

    Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]

  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]

  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı

MİLİBAR (Kelime Kökeni: Fransızca millibar)

[isim]

[fizik]

  • Bir barın binde biri değerinde atmosfer basıncı ölçü birimi

BARBAR (Kelime Kökeni: Fransızca barbare)

[sıfat]

  • Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)

    Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kaba saba, ilkel

    Bu vaziyeti haber alan köylüler türlü barbar aletlerle şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Kaba ve kırıcı

LOMBAR (Kelime Kökeni: İtalyanca rombaglio)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi bordalarına, küpeştelerine açılan dörtgen biçiminde delik

DUBAR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kefalgillerden, 30-40 santimetre uzunluğunda, eti lezzetli bir tür balık (Mugil cephalus)

İCBAR (Kelime Kökeni: Arapça icbār)

[isim]

[eskimiş]

  • Zorlama, zorunda bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • icbar etmek

İHBAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫbār)

[isim]

  • Bildirme, bildirim, haber verme
  • Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme

    Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihbar etmek

Birleşik Kelimeler: ihbarname, ihbar tazminatı

ARAZBAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraż + Farsça bār)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Türk müziğinde bir birleşik makam

BUMBAR (Kelime Kökeni: Farsça mebār, mubār)

[isim]

  • Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların kalın bağırsağı
  • Bu bağırsağa ciğer, kıyma, pirinç veya bulgur doldurularak yapılan yemek

    Bumbar dolması.

  • Soğuğun girmesini önlemek için kapı ve pencere aralıklarına takılan, içi pamuk dolu, uzun bez kılıf

İZOBAR (Kelime Kökeni: Fransızca isobare)

[isim]

[coğrafya]

  • Eş basınç

Birleşik Kelimeler: izobar eğrisi

KIRKAMBAR

[isim]

  • İçinde değişik türden şeyler bulunan kap veya yer

[mecaz]

  • Birçok konuda bilgisi olan kimse

[halk ağzında]

  • Çerçi

ÇIMBAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Dokuma tezgâhındaki kumaşı germeye yarayan iki tarafı dişli araç