BANKAMATİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
BANKAMATİK harflerini içeren 6 harfli 26 kelime bulunuyor. 6 harfli BANKAMATİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ABANMA9,
ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)
-
Tarihsel bir döneme ait olan
Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Antik
- Eski çağlardan kalma eser
- Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi
-
Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka
Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- antikasını bilmek
KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)
-
Evren
Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Dünya
Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek
- Herkes
KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
-
Kanma, inanma
Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.
-
Kanış, kanı, inanç, düşünce
Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanaat etmek
- kanaat getirmek
- kanaat gibi devlet olmaz
Birleşik Kelimeler: kıt kanaat
KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı
KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)
-
Bir cins iri at
Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- katana gibi
ATANMA
- Atanmak işi, tayin edilme
Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma
ATAMAN
- Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan
ATAMAK
- Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak
KANMAK
- Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak
- Tatlı sözlere aldanmak
-
Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak
Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla... - Reşat Nuri Güntekin
-
Yetinmek, iktifa etmek
Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır. - Ahmet Hamdi Tanpınar
KANAMA
-
Kanamak işi, nezif
Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: beyin kanaması
KATMAK
-
Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak
Sirkeye su katmak.
-
Bir araya getirmek
Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış. - Halide Edip Adıvar
-
Birlikte göndermek
Kafileye muhafız katmak.
- Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
MANİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca manica)
- Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca
MAKİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca macchina)
- 343 makine
MANİTA (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Sevgili
- Manitacılık