BANDROL Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
BANDROL harflerini içeren 3 harfli 22 kelime bulunuyor. 3 harfli BANDROL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bandrol ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Bandrol olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BAD7,
LAN
-
Ulan
İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? - Necati Cumalı
NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)
- Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
- Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler bulunduran yuvarlak yemişi
Ata Sözleri ve Deyimler
- nar gibi
Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı
- Ateş
Ata Sözleri ve Deyimler
- nârına (veya nâra) yanmak
Birleşik Kelimeler: nârıbeyza
NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)
-
At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası
Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- nal çakmak
- nal deyip mıh dememek
- nalları dikmek
- nal toplamak
Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala
ALO (Kelime Kökeni: Fransızca allô)
- Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
- (alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
LOR (Kelime Kökeni: Farsça lor)
-
Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: soya loru
ONA
-
O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi
Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ona göre hava hoş
Birleşik Kelimeler: ona buna, sözüm ona
ORA
-
O yer
Bizimkiler ora senin, bura benim derken bir ulu dağın başına geldiler. - Yaşar Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- oralarda olmamak
Birleşik Kelimeler: oradan oraya
ROL (Kelime Kökeni: Fransızca rôle)
-
Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı
Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış. - Fikret Otyam
-
Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev
Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. - Halide Edip Adıvar
- Gerçek olmayan davranış, gösteriş
Ata Sözleri ve Deyimler
- rol almak
- rol çalmak
- rol kesmek
- rol oynamak
- rolüne çıkmak
- rolü olmak
- rol yapmak
Birleşik Kelimeler: rol çatışması, rol iflası, başrol
BAL
- Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde
- Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı
- Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu
Ata Sözleri ve Deyimler
- bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak)
- bal bal demekle ağız tatlanmaz
- bal dök de yala
- bal gibi
- balı dibinden, yağı yüzünden
- balın âlâsı oğlun tazesinden
- balı olan bal yemez mi?
- balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
- bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil
- bal olan yerde sinek de olur
- bal sağmak
- bal tutan parmağını yalar
Birleşik Kelimeler: bal arısı, balçiçeği, bal dudak, balgümeci, balhane, bal kabağı, bal kelebeği, balköpüğü, bal mumu, bal özü, bal peteği, bal rengi, acı bal, deli bal, süzme bal, ağaç balı, çam balı, gümeç balı, gün balı, kedi balı, kehribar balı, meyan balı, oğul balı, pamuk balı
BAN (Kelime Kökeni: Hırv. ban)
- Osmanlı Devleti'nde Macaristan ve Hırvatistan'da sancak beylerine ve küçük prenslere verilen unvan
BAR
-
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu
Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar tutmak
Birleşik Kelimeler: barbaşı, bar havası
-
Danslı, içkili eğlence yeri
Barın kapısından bir adam fırladı. - Attila İlhan
-
Ayaküstü içki içilen eğlence yeri
Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz. - Orhan Seyfi Orhon
-
Amerikan bar
Barda yan yana oturuyor, içiyoruz. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: Amerikan bar
- Hava basıncı birimi
- Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar bağlamak (veya tutmak)
- Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk
Birleşik Kelimeler: barparalel
DAL
-
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! - Tarık Buğra
- Branş
- Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube
Ata Sözleri ve Deyimler
- dal budak salmak
- dal gibi
- dal gibi kalmak
- dalları basmak
- dal sürmek
Birleşik Kelimeler: dalkıran, dalkurutan, ana dal, yan dal, ana bilim dalı, harmandalı, zeytin dalı
- Arka, sırt
- Kol
-
Omuz
Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm - Halk türküsü
- Boyun, ense
Ata Sözleri ve Deyimler
- dalına basmak
- dalına binmek
- dal vermek
Birleşik Kelimeler: ana dal, doruk dal
-
Çıplak, yalın
Dalkılıç. Daltaban.
Birleşik Kelimeler: dalfes, dalfidan, dalgündüz, dalkılıç, dalöğle, daltaban, daluyku, dalyarak
DAR
-
İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı
Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. - Adalet Ağaoğlu
-
Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro
Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. - Suat Derviş
-
Az, elverişsiz, sınırlı
Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi
-
Sıkıntılı
Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? - Memduh Şevket Esendal
-
Yetersiz
Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Güçlükle, ucu ucuna, ancak
En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- dara boğmak
- dara düşmek
- dara gelmek
- dara getirmek
- darda bulunmak
- darda kalmak
- dar gelmek
- dar kaçmak
Birleşik Kelimeler: dar açı, dar aralık, darboğaz, dar boğaz, dar darına, dar gelirli, dar görüşlü, dar hat, dar kafalı, dar paça, dar ünlü, dar vakit, dar zaman, dara dar, darı darına, gönlü dar, havsalası dar, içi dar, ufku dar, yüreği dar
- İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk
Birleşik Kelimeler: darağacı
- Yurt
- Ev
Birleşik Kelimeler: darıdünya, darülaceze, darülbedayi, darüleytam, darülfünun, darüşşifa
RAB (Kelime Kökeni: Arapça rabb)
- Tanrı
BOA (Kelime Kökeni: Fransızca boa)
- Boa yılanı
- Kadınların boyunlarına aldıkları yılan biçiminde dar ve uzun kürk, boyun kürkü
Birleşik Kelimeler: boa yılanı