Ban ile Biten Kelimeler
BAN ile biten 38 kelime bulunuyor. Sonu BAN olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ban kelimesinin anlamı nedir? Ban ile başlayan kelimeler. İçinde ban olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
BAYATİARABAN18
10 Harfli Kelimeler
VİRDİZEBAN23
9 Harfli Kelimeler
ŞEDARABAN16, KARAÇOBAN15, KARATABAN11
8 Harfli Kelimeler
DÜZTABAN17, BAŞTABAN15, ŞAKLABAN13, DALTABAN12, KAYTABAN12, KALTABAN10
7 Harfli Kelimeler
ZEVEBAN18, HIYABAN16, BEYABAN13, DİDEBAN13, GARİBAN13, SAYEBAN12, BALABAN11, DARABAN11
6 Harfli Kelimeler
RUHBAN13, CİLBAN11, OTOBAN10, TÜRBAN10, KURBAN9, SARBAN9, SEKBAN9, ARABAN8
5 Harfli Kelimeler
ÇOBAN11, ÇIBAN11, ŞABAN10, ZEBAN10, YABAN9, SABAN8, URBAN8,
3 Harfli Kelimeler
BAN5
BAN (Kelime Kökeni: Hırv. ban)
- Osmanlı Devleti'nde Macaristan ve Hırvatistan'da sancak beylerine ve küçük prenslere verilen unvan
KABAN (Kelime Kökeni: Ermenice)
- Dik yokuş
-
Tepe
Seher vakti keklik çıkar kabana / Sallandıkça püskül değer tabana - Halk türküsü
- Çeşitli kumaşlardan yapılmış, kalçaya kadar inen ve paltoya benzeyen üst giysisi
KEBAN
- Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri
TABAN
- Ayağın alt yüzü, aya
- Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
- Ayakkabının alt bölümü
- Kaide
- Bir şeyin en alt bölümü
- Değerlendirmede en alt derece
-
Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
Partinin tabanının istekleri doğrultusunda...
- Temel
- Bir ırmağın en derin olan orta yeri
- Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
-
Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.
- Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Tarlanın düz ve verimli kesimi
- Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir
Ata Sözleri ve Deyimler
- tabana kuvvet
- tabana kuvvet kaçmak
- taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
- tabanları kaldırmak
- tabanları patlamak
- tabanları yağlamak
- taban tabana zıt (olmak)
- taban tepmek (veya patlatmak)
- taban yapmak
Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı
- Huy bakımından
- Yaradılıştan
ARABAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabān)
- Klasik Türk müziğinde bir makam
Birleşik Kelimeler: arabankürdi, bayatiaraban, şedaraban
- Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri
SABAN
-
Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı
Bak çorak tarlasında sabanına dayanmış / Geniş alnı güneşle, bağrı ateşle yanmış - Faruk Nafiz Çamlıbel
Ata Sözleri ve Deyimler
- sabanın tutağına yapışan el aç kalmaz
- saban sürmek
Birleşik Kelimeler: saban balığı, saban demiri, saban kemiği, sabankıran, saban kulağı, kara saban
URBAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿurbān)
-
Çöl Arapları
Büyük harpte Osmanlı hazinesinin büyük bir kısmını çöl ve Urban yemiştir. - Falih Rıfkı Atay
KURBAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳurbān)
-
Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan
Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. - Yusuf Ziya Ortaç
-
İçtenliği belirten bir seslenme sözü
Kurban! Nerede kaldın?
-
Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse
Hava kurbanları.
-
Bir kazada veya felakette ölen kimse
Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse
Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kurban etmek
- kurban gitmek
- kurbanı olmak
- kurban kesmek
- kurban olayım!
- kurban olmak
- kurban vermek
Birleşik Kelimeler: Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı
SARBAN (Kelime Kökeni: Farsça sārbān)
- Deveci
Birleşik Kelimeler: sarbanbaşı
SEKBAN (Kelime Kökeni: Farsça segbān)
- Osmanlılarda, sınır boylarında görev yapan bir asker sınıfı
- Eyalet paşaları ve sancak beylerine bağlı olarak görev yapan bir asker sınıfı
Birleşik Kelimeler: sekbanbaşı
YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)
- İnsan yaşamayan ıssız yer
-
Vahşi olan, evcil olmayan canlı
Yaban keçisi. Yaban kedisi.
-
Kendi kendine yetişen bitki
Yaban sarımsağı.
-
Aile ocağından uzak olan yer
Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Issız
Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay
-
Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yabana atmak
- yabana gitmek
- yabana söylemek
Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban
KALTABAN (Kelime Kökeni: Farsça ḳaltebān)
- Namussuz
- Şarlatan, yalancı, hileci
OTOBAN (Kelime Kökeni: Almanca Autobahn)
- Otoyol
TÜRBAN (Kelime Kökeni: Fransızca turban)
- İnce kumaştan yapılmış, başı sıkıca kavrayan bir tür başörtüsü
ŞABAN (Kelime Kökeni: Arapça şaʿbān)
- Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi