BALIKNEFESİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BALIKNEFESİ harflerini içeren 5 harfli 112 kelime bulunuyor. 5 harfli BALIKNEFESİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FASIK13,
ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)
- Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka
ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)
-
Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: aleni tadat
AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)
- Akıl gereğince, akıl yönünden
LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
- Kaşındırıcı bir deri hastalığı
Birleşik Kelimeler: liken bilimi
LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)
-
Ama
Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı
- Ancak
NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)
- Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
Birleşik Kelimeler: nikel kaplama
NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)
- Taşıma ile ilgili olan
- Nakle dayanan, anlatılan, söylenen (gerçek)
Birleşik Kelimeler: naklî mazi
NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)
- Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
-
Göç, taşınma
İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı. - Sermet Muhtar Alus
- Anlatma, söyleme, hikâye etme
- Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
- Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
- Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme
Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli
- Taşıyan, aktaran, geçiren
- Anlatan, hikâye eden
- İletken
ANLIK
-
Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane
Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra
- Bir anda oluşan, gelişen, spontane
- Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
- Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt
Birleşik Kelimeler: bir anlık
ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
- Kök veya soy bakımından
ESLEK
- Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
ESNEK
-
Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki
Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.
- Değişik yorumlara elverişli
- Görüş ve tutumlarında katı olmayan
ESKİL
- Aksaray iline bağlı ilçelerden biri
EKSEN
-
Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver
Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... - Haldun Taner
- Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru
- Dingil
-
Çizgi
Metnin müziğini, büyüsünü böyle bir eksen çevresinde aradım. - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: eksen oyuncu, eksen ülke, dönme ekseni, gök ekseni, eş eksenli
EKSİN
- Anyon