BALTALANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BALTALANIŞ harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli BALTALANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BATIŞ11, BAŞLI11, BAŞTA10, BAŞAT10, ŞABAN10, ŞANLI9, TANIŞ9, TAŞLI9, TAŞIL9, ABALI8, BALLI8, BATIN8, BATIL8, TALAŞ8, ABANA7, BANAL7, BALTA7, BALAT7, TABLA7, TABAN7, ANTLI6, ANALI6, ALTLI6, ALTIN6, TALAN5

TALAN

[isim]

  • Yağma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talandan geçmek
  • talan etmek

Birleşik Kelimeler: alan talan

ANTLI

[sıfat]

  • Ant içmiş
  • Ant içirilmiş

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

ALTLI

[sıfat]

  • Altı olan

    Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: altlı üstlü

ALTIN

[isim]

[kimya]

  • Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)

[sıfat]

  • Bu elementten yapılmış

    Kolundaki altın künye, okuduğu kâğıdın üzerine sürtünüyor. - Ahmet Ümit

  • Altından yapılmış sikke

    Çocuğa bir altın taktı.

[sıfat]

[mecaz]

  • Üstün nitelikli, değerli

    Altın ses.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • altın adını bakır etmek
  • altın adı pul oldu, kız adı dul oldu
  • altın anahtar her kapıyı açar
  • altın ateşte, insan mihnette belli olur
  • altın eli bıçak kesmez
  • altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur
  • altın gibi
  • altının kıymetini sarraf bilir
  • altın kesmek
  • altın leğene kan kusmak
  • altın pas tutmaz
  • altın top gibi
  • altın tutsa toprak olur (veya altına yapışsa elinde bakır kesilir)
  • altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
  • altın yere düşmekle pul olmaz
  • altın yumurtlayan tavuk

Birleşik Kelimeler: altın adam, altınbaş, altınbeşik, altın bilezik, altın böcek, altın çağ, altın çağı, altın gol, altın kaplama, altın keseği, altın kökü, altın küpü, altınoluk, altın otu, altın rengi, altın saatler, altın sarısı, altın suyu, altıntop, altın varak, altın yağmurcun, altın yakalı, altın yıl, altın yürekli, çeyrek altın, tam altın, yarım altın, cumhuriyet altını, fındık altını

ABANA

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

BANAL (Kelime Kökeni: Fransızca banal)

[sıfat]

  • Herkesçe kullanılan, anlaşılan

[mecaz]

  • Bayağı, sıradan

BALTA

[isim]

  • Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baltadan kurtulmak
  • balta değmedik ağaç olmaz
  • balta değmemiş (veya girmemiş veya görmemiş)
  • balta olmak
  • baltası kütükten çıkmak
  • balta vurmak
  • baltayı taşa vurmak

Birleşik Kelimeler: baltabaş, ay balta, deli balta, sapsız balta, aşçı baltası, hacamat baltası

BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)

[isim]

[edebiyat]

  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü

[müzik]

  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü

[müzik]

  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.

TABLA (Kelime Kökeni: Arapça ṭabla)

[isim]

  • Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi

    Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık
  • Bir şeyin düz ve geniş bölümü

    Çadır direği tablası. Hokka takımı tablası.

  • Küllük

    Tablada ruj izli sigara artıkları var. - Refik Halit Karay

  • Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça
  • Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü

[denizcilik]

  • Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri

Birleşik Kelimeler: kül tablası, sigara tablası, yemek tablası

TABAN

[isim]

  • Ayağın alt yüzü, aya
  • Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
  • Ayakkabının alt bölümü
  • Kaide
  • Bir şeyin en alt bölümü
  • Değerlendirmede en alt derece
  • Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle

    Partinin tabanının istekleri doğrultusunda...

  • Temel

[coğrafya]

  • Bir ırmağın en derin olan orta yeri

[denizcilik]

  • Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü

[matematik]

  • Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide

    Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.

[matematik]

  • Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır

[halk ağzında]

  • Tarlanın düz ve verimli kesimi

[eskimiş]

  • Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabana kuvvet
  • tabana kuvvet kaçmak
  • taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
  • tabanları kaldırmak
  • tabanları patlamak
  • tabanları yağlamak
  • taban tabana zıt (olmak)
  • taban tepmek (veya patlatmak)
  • taban yapmak

Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı

[zarf]

[eskimiş]

  • Huy bakımından
  • Yaradılıştan

ABALI

[sıfat]

  • Aba giymiş olan

BALLI

[sıfat]

  • İçinde bal bulunan

[mecaz]

  • Şanslı

Birleşik Kelimeler: ballıbaba, ballı börek, ballıdarı, ballı pasta, yağlı ballı

BÂTIN (Kelime Kökeni: Arapça bāṭin)

[isim]

  • İç

[sıfat]

  • Gizli, görünmeyen

[isim]

[eskimiş]

  • Karın

[toplum bilimi]

  • Kuşak

    O, dördüncü batından dedesi oluyor.

BATIL (Kelime Kökeni: Arapça bāṭil)

[sıfat]

  • İnançlar bakımından gerçek olmayan
  • Çürük, temelsiz, asılsız
  • Boş, beyhude
  • Geçersiz

    Bütün kıymet hükümlerinin batıl ve bütün ölçülerin bozuk olduğunu ispat yolunda birbiriyle müsabaka eden muharrir ve mütefekkirlerin adedi, o devirde, sayılmayacak kadar çoktu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: batıl inanç, batıl itikat