BALTALANABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BALTALANABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 96 kelime bulunuyor. 6 harfli BALTALANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AKBABA10, BALBAL10, EBABİL10, ETİBBA10, ABANMA9, AMBALE9, BİNMEK9, BİLMEK9, BİTMEK9, BANMAK9, BALAMA9, BİAMAN9, BATMAN9, BATMAK9, MABLAK9, MATBAA9, TİMBAL9, ALBENİ8, BİNKAT8, BANKET8, BALKAN8, BALİNA8, BALATA8, BAKLAN8, BENLİK8, BİENAL8, BELLİK8, KİTABE8, KALABA8, KALBEN8, KABALA8, KABANA8, KABİLE8, KABİNE8, KATİBE8, NİKBET8, NEBATİ8, TABELA8, TABAKA8, ANLAMA7, ANEMİK7, ATLAMA7, ATANMA7, ATAMAN7, ATAMAK7, ANAMAL7, AKAMET7, ALLAME7, ALLAMA7, AMETAL7, AKLAMA7, ALAMET7, ETAMİN7, ELAMAN7, İKAMET7, İMALAT7, KANAMA7, KEMANİ7, KATMAN7, MAAİLE7, MİLLET7, MANİLA7, MAKTEL7, MAKİNE7, MANİKA7, MAKİNA7, MANİTA7, MAKALE7, MATİNE7, TEKMAN7, TEKMİL7, TEMLİK7, TEMKİN7, ANTİKA6, ALKALİ6, ALETLİ6, ALATEN6, İLKTEN6, KAİNAT6, KANAAT6, KANATA6, KALİTE6, KENTLİ6, KENTAL6, KATANA6, LAAKAL6, LALELİ6, NETLİK6, TENKİL6, TANELİ6, TALİKA6, TELAKİ6, TEKİLA6, TELLAL6, TELLAK6, TELKİN6

ANTİKA (Kelime Kökeni: İtalyanca antico)

[sıfat]

  • Tarihsel bir döneme ait olan

    Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[tarih]

  • Antik

[isim]

  • Eski çağlardan kalma eser

[isim]

  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçandişi

[mecaz]

  • Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf, çarliston marka

    Hasılı antika bir herif. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antikasını bilmek

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

ALATEN

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cüzzamlı

İLKTEN

[zarf]

[halk ağzında]

  • İlk önce

KÂİNAT (Kelime Kökeni: Arapça kāʾināt)

[isim]

[gök bilimi]

  • Evren

    Bizim için ölüm yani kendi dünyamızın ölümü kâinatın en mühim hadisesidir. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dünya

    Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm - Enis Behiç Koryürek

[zamir]

[mecaz]

  • Herkes

KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)

[isim]

  • Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
  • Kanma, inanma

    Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.

  • Kanış, kanı, inanç, düşünce

    Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanaat etmek
  • kanaat getirmek
  • kanaat gibi devlet olmaz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat

KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)

[isim]

  • Ağzı geniş, tek kulplu su kabı

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

KENTLİ

[sıfat]

  • Şehirli

Birleşik Kelimeler: başkentli, köylü kentli

KENTAL (Kelime Kökeni: Fransızca quintal)

[isim]

[matematik]

  • 100 kilogramlık ağırlık ölçü birimi

KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir cins iri at

    Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katana gibi

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)

[zarf]

[eskimiş]

  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin

LALELİ

[sıfat]

  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)
  • Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan

NETLİK

[isim]

  • Net olma durumu

    Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı. - Peyami Safa