BAKIŞIMSIZLIK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
BAKIŞIMSIZLIK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli BAKIŞIMSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIZILBAŞ18,
KISILMAK
- Hacmi, niceliği azalmak
-
Hafifçe kapanmak
Nablusluların rengi, asılmış adamların rengine döndü, dudakları kısıldı. - Falih Rıfkı Atay
-
Kaçıp kurtulma yolu kalmamak
Kapana kısıldı.
SIKMALIK
-
Sıkılmaya elverişli
Sıkmalık portakal.
SIKILMAK
-
Sıkma işi yapılmak
Çamaşırlar sıkıldı.
-
Can sıkıntısı duymak
Ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı. - Adalet Ağaoğlu
-
Utanıp çekinmek
O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu. - Memduh Şevket Esendal
- Sıkıntıya düşmek
Birleşik Kelimeler: utana sıkıla
BIKILMAK
- Usanılmak
BILKIMAK
- Bozulmak, yumuşamak, zedelenmek, erimek
BASIKLIK
- Basık olma durumu
- Bir elipsin büyük ve küçük eksenleri arasındaki farkın büyük eksene oranı
BASKILIK
- Bir masadaki kâğıtların uçmaması için üzerlerine konulan özel biçimdeki ağırlık
BAKIMLIK
- Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz
KIZILMAK
- Kızma işi yapılmak, kızgın, öfkeli duruma gelmek
KAMIŞLIK
- Kamışı çok olan yer
KILIKSIZ
-
Giyimi düzgün olmayan, sünepe, kıyafetsiz, süfli
Çocuk, kılıksız ve bakımsız. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Giyimi düzgün olmayan, sünepe, süfli bir biçimde
Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim? - Haldun Taner
KABIZLIK
- Kabız
KALIMSIZ
- Kalımlı olmayan, kalıcı olmayan, yok olacak, fâni
MIZIKALI
- Mızıkası olan
- Sarayın müzik takımında çalışan kimse
SIKIŞMAK
-
Kalabalıktan dolayı birbirine çok yaklaşmak
Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar. - Memduh Şevket Esendal
-
İki şey arasında kalmak
Parmağı kapıya sıkışmış.
-
Yerinden oynamamak
Vida sıkışmış.
-
Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı. - Memduh Şevket Esendal
-
Zor bir durumda kalmak
Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu. - Etem İzzet Benice
-
Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak
Göğsü sıkışmış.
- Tuvalet ihtiyacı gelmek
Birleşik Kelimeler: sıkış tıkış