BAKTERİYOSKOPİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

BAKTERİYOSKOPİ harflerini içeren 4 harfli 184 kelime bulunuyor. 4 harfli BAKTERİYOSKOPİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

POSA10, POST10, PASO10, PAYE10, PESO10, PEYK10, SOPA10, SPOT10, STOP10, SPOR10, TEYP10, APSE9, BOYA9, İPSİ9, KESP9, PİSİ9, PİST9, POTA9, PRES9, PİKO9, PARS9, PEST9, REPO9, STEP9, SARP9, SEPİ9, TİPO9, APRE8, BOKS8, BİYE8, BAYİ8, EPİK8, ETAP8, EKİP8, İRAP8, İPKA8, İPEK8, İTAP8, KREP8, KİPE8, OYSA8, PİRE8, PİKE8, PAKT8, PARE8, PARK8, PATİ8, PEKİ8, PERİ8, PERT8, SOBE8, SOYA8, SOBA8, SABO8, TİPİ8, TRAP8, TEPİ8, TAPİ8, ABES7, ABİS7, BORA7, BAKS7, BARO7, BESİ7, BEİS7, İYOT7, İBİS7, ORYA7, OKEY7, ROBA7, SİYA7, SABİ7, SAYE7, YEİS7, AYET6, BRİT6, BRİK6, BİRİ6, BİRA6, BARK6, BARİ6, BAKİ6, BATİ6, BİAT6, BETİ6, BETA6, BERİ6, BEKA6, BERK6, EBAT6, EROS6, İSOT6, İBRE6, İBRA6, İBİK6, KORO6, KOSA6, KROS6, KAOS6, KABE6, ORSA6, RİYA6, SOTE6, SKOR6, STOK6, STOR6, SAKO6, TABİ6, YETİ6, ASİT5, ASRİ5, AORT5, AKİS5, AKOR5, AKSE5, AKSİ5, ESKİ5, ESİR5, ESİK5, EKSİ5, İRİS5, İRSİ5, KORT5, KOTA5, KOKA5, KİST5, KARO5, KARS5, KASE5, KASK5, KAST5, ORAK5, ORTA5, OKAR5, OKKA5, RİSK5, ROKA5, ROTA5, RAKS5, RAST5, REİS5, REST5, SİRK5, SİTE5, STAR5, STER5, SARİ5, SAKİ5, SAKE5, SAİK5, SAİR5, SERT5, SERİ5, SERA5, SEKİ5, TOKA5, TRAS5, TROK5, TRİO5, TERS5, TORK5, ATİK4, AKİK4, AKİT4, ERİK4, ERAT4, ETİK4, ETKİ4, EKTİ4, İRAT4, İTKİ4, İARE4, İKTA4, KİRA4, KARE4, KARİ4, KART4, KATİ4, KEKA4, RİKA4, RATE4, TİRE4, TİKE4, TERK4

ATİK

[sıfat]

  • Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik

AKİK (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)

[isim]

[jeoloji]

  • Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

  • Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

  • Sözleşme
  • Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

ERİK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gülgillerden, beyaz çiçekli bir ağaç (Prunus domestica)
  • Bu ağacın kabuğu ince, çeşitli renklerde, mayhoş veya tatlı, eti sulu, tek ve sert çekirdekli yemişi

Birleşik Kelimeler: erik hoşafı, erik kompostosu, erik marmeladı, erik pestili, erik rakısı, erik reçeli, kuru erik, sarıerik, bardacık eriği, bardak eriği, can eriği, çakal eriği, dağ eriği, gövem eriği, Japon eriği, Malta eriği, mürdüm eriği, türbe eriği, üryani eriği, yaban eriği

ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)

[isim]

[askerlik]

  • Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
  • Erler

ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)

[isim]

  • Töre bilimi
  • Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü
  • Etik bilimi

[sıfat]

  • Ahlaki, ahlakla ilgili

Birleşik Kelimeler: etik bilimi

ETKİ

[isim]

  • Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

    Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu

  • Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım

    Tokadın etkisi kötü oldu.

[mecaz]

  • Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

    Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etki bırakmak
  • etki etmek
  • etkisini göstermek

Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki

EKTİ

[sıfat]

  • Her yiyeceği canı çeken
  • Asalak
  • Cimri

[isim]

  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk

[halk ağzında]

  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz

[halk ağzında]

  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü

İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)

[isim]

  • Gelir

    Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Gelir getiren mülk

    Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]

  • Söyleme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • irat etmek

Birleşik Kelimeler: iradımesel

İTKİ

[isim]

[ruh bilimi]

  • Tepi

    Bilinç dışı özgürlüğünün itkisiyle en sonunda âşık olmuştur. - Selim İleri

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa

  • Eğreti verme, ödünç verme

İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)

[isim]

[tarih]

  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KİRA (Kelime Kökeni: Arapça kirāʾ)

[isim]

  • Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar

    Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. - Çetin Altan

  • Bu biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para

    Kira ile aldım, zaten bu yüzden de geciktim ya! - Refik Halit Karay

  • Bu biçimde tutulan taşınmaz

    O zamana kadar kira köşelerinde sürünmekten bir tat, bin feryat, türlü sıkıntılara giriftar olmuşken... - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirada olmak
  • kirada oturmak
  • kiraya vermek

Birleşik Kelimeler: kira arabası, kira bedeli, kira kontratı, kira sözleşmesi, ayak kirası, diş kirası, maden kirası

KARE (Kelime Kökeni: Fransızca carré)

[isim]

[matematik]

  • Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba

[sıfat]

  • Bu biçimde olan

    Kare masa.

  • İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın bir araya gelmesi

    Kare as. Kare kız.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-in karesi
  • karesini almak

Birleşik Kelimeler: kare kare, karekök, birimkare, kilometrekare, metrekare, tamkare

KARİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳāriʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Okuyucu, okur

    Bu kusurlara rağmen Gülistan tercümesi bugünkü hâliyle de Türk karisi için faydalı olmaktan uzak değildir. - Asaf Halet Çelebi

  • Kur'an'ı kurallarına uygun bir biçimde okuyan kimse