BAKTERİDİ Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BAKTERİDİ harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli BAKTERİDİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BADİRE10, İBADET10, TEDBİR10, BRİKET8, BRAKET8, BATERİ8, BAKİRE8, BERTİK8, BERİKİ8, DİREKT8, EKABİR8, İTİBAR8, İBARET8, KİBRİT8, KİTABE8, KİTABİ8, KADİRİ8, KATİBE8, RAKİBE8, TAKDİR8, TEKDİR8, TEKBİR8, TEBRİK8

BRİKET (Kelime Kökeni: Fransızca briquette)

[isim]

  • Linyit ve kömür tozundan basınçla elde edilen yakacak
  • Linyit, kömür tozu ve katran tortusundan basınçla elde edilen, tuğla biçimli yapı malzemesi

    Çocuklar taşları, kırılmamış briketleri, tuğlaları çarçabuk bir yana yığdılar. - Lâtife Tekin

  • Kum ve çimentonun birleştirilmesiyle elde edilen yapı malzemesi

BRAKET (Kelime Kökeni: İngilizce bracket)

[isim]

  • Dikişten çıkan kitapların sırtına makine ile bez geçirme

BATERİ (Kelime Kökeni: Fransızca batterie)

[isim]

[müzik]

  • Orkestrada vurmalı çalgı takımı, davul

BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)

[sıfat]

  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa

BERTİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Yara, bere
  • Deride mor leke, çürük

[sıfat]

  • İncinmiş, burkulmuş

BERİKİ

[sıfat]

  • Beride olan

    Beriki ev.

[zamir]

  • Beride olan şey veya kimse

    Fakat berikiler onu işitmemiş gibi masaya oturdular. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: öteki beriki

DİREKT (Kelime Kökeni: Fransızca direct)

[sıfat]

  • Aracısız

    İki devlet arasında direkt ilişki yok.

[zarf]

  • Doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca

    Bu otobüs direkt İstanbul'a gider.

[zarf]

  • Doğrudan, doğrudan doğruya

    Sınıfını direkt geçen öğrenci.

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]

  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit

İTİBAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿtibār)

[isim]

  • Saygınlık

    Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek? - Necati Cumalı

  • Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itibara almak
  • itibardan düşmek
  • itibar etmek
  • itibar görmek
  • itibarın sağ olsun

Birleşik Kelimeler: itibar mektubu, iadeiitibar, nazarıitibar

İBARET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāret)

[sıfat]

  • Oluşan, meydana gelen

    Gene hep beraber, bir iki parçadan ibaret bulaşıklarını yıkamaya oturdular. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibaret olmak (veya kalmak)

KİBRİT (Kelime Kökeni: Arapça kibrīt)

[isim]

  • Bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası

    Sol cebinden sigara paketiyle kibriti çıkardı. - Yusuf Atılgan

  • İçinde bu parçaları bulunduran küçük kutu

[eskimiş]

  • Kükürt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kibrit çakmak

Birleşik Kelimeler: kibrit suyu

KİTABE (Kelime Kökeni: Arapça kitābe)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazıt

KİTABİ (Kelime Kökeni: Arapça kitābī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kitapla ilgili
  • Kitaba uygun
  • Kitaba bağlı kalan, özgür düşünemeyen (kimse)
  • Düzgün, dil bilgisi kurallarına uygun (anlatım)

[mecaz]

  • Kuru, sıkıcı (anlatım)

KADİRİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳādirī)

[isim]

  • Kadirilik'e mensup olan kimse

KÂTİBE (Kelime Kökeni: Arapça kātibe)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın yazman, kadın sekreter

    Şu bizim delişmen küçük kâtibe mi? - Reşat Nuri Güntekin