BAHÇIVANSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

BAHÇIVANSIZ harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli BAHÇIVANSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VAZIH19, HAVZA18, HAVAS16, HAVSA16, HAVAN15, SINAV13, AVANS12, HINIS12, HAZAN12, SABAH12, SAVAN12, ZIBIN12, ÇIBAN11, NABIZ11, ANSIZ10, BANAZ10, SAHAN10, SIÇAN10, BASIN9, SAZAN9, SABAN8

SABAN

[isim]

  • Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı

    Bak çorak tarlasında sabanına dayanmış / Geniş alnı güneşle, bağrı ateşle yanmış - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sabanın tutağına yapışan el aç kalmaz
  • saban sürmek

Birleşik Kelimeler: saban balığı, saban demiri, saban kemiği, sabankıran, saban kulağı, kara saban

BASIN

[isim]

  • Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat

    Bütün bildiklerimizden öteye İstanbul basını bize ne öğretebilirdi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü

    Arkasında birileri var gibi, basından birileri sanırım, sürekli fiştekliyorlar herifi. - Tahsin Yücel

Birleşik Kelimeler: basın ataşesi, basın bildirisi, basın danışmanı, basın dünyası, basın kartı, basın özeti, basın özgürlüğü, basın toplantısı, basın yasağı, besleme basın, boyalı basın, renkli basın

SAZAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sazangillerden, Avrupa, Asya ve Amerika'nın tatlı sularında yaşayan, sırt yüzgeci uzun, eti beğenilen kılçıklı bir balık (Cyprinus carpio)

[argo]

  • Kolay kandırılan, aldatılabilen kimse

Birleşik Kelimeler: aynalı sazan, pullu sazan, yeşilsazan

ANSIZ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Anlayışsız, akılsız

[zarf]

  • (a'nsız) Ansızın

BANAZ

[isim]

  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

SAHAN (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥn)

[isim]

  • Derinliği az olan kap

    Büyük bir bakır sahan içinde tarhana çorbası vardı. - Necati Cumalı

SIÇAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Sıçangillerden, fareden iri, zararlı birçok türü bulunan kemirgen, memeli hayvan (Rattus)

[mecaz]

  • Küçük yaştaki hırsız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıçana dönmek
  • sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
  • sıçan deliği aramak
  • sıçan deliği bin akçe
  • sıçan deliğine paha biçilmez olmak
  • sıçan düşse başı yarılır

Birleşik Kelimeler: sıçandişi, sıçan kırı, sıçankulağı, sıçankuyruğu, sıçanotu, sıçan yolu, kör sıçan, dağ sıçanı, fındık sıçanı, funda sıçanı, orman sıçanı, tarla sıçanı, toprak sıçanı, yer sıçanı

ÇIBAN

[isim]

  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride veya deri altında şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi

    Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıbanın başını koparmak
  • çıban işlemek

Birleşik Kelimeler: çıban ağırşağı, çıbanbaşı, Halep çıbanı, kan çıbanı, kurca çıbanı, Şark çıbanı, Urfa çıbanı

NABIZ (Kelime Kökeni: Arapça nabż)

[isim]

[tıp]

  • Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara parmakla basıldığında duyulan vuru

[mecaz]

  • Eğilim, düşünce, niyet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nabız (veya nabzını) yoklamak
  • nabız almak
  • nabzı atmak
  • nabzı durmak
  • nabzına girmek
  • nabzına göre şerbet vermek
  • nabzını saymak
  • nabzını tutmak

Birleşik Kelimeler: nabız yoklaması

AVANS (Kelime Kökeni: Fransızca avance)

[isim]

  • Öndelik
  • Oyunda zayıf tarafa önceden verilen geçici üstünlük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avans almak
  • avans çekmek
  • avans vermek

HINIS

[isim]

  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

HAZAN (Kelime Kökeni: Farsça ḫazān)

[isim]

  • Sonbahar

    Teselliden nasibim yok hazan ağlar baharımda. - Mehmet Akif Ersoy

SABAH (Kelime Kökeni: Arapça ṣabāḥ)

[isim]

  • Sabah ezanı
  • Sabah namazı

    Sabahı kıldım.

[zarf]

  • Sabahleyin

    Her sabah, şimdi limanda demirli duran bu gemide uyanacaklardı. - Halikarnas Balıkçısı

[zarf]

  • Güneşin doğduğu andan öğleye kadar geçen zaman

    Bütün ev işlerini sabah bitirdim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sabaha çıkmamak
  • sabaha kadar
  • sabahı bulmak (veya etmek)
  • sabahı sabah etmek
  • sabahı zor etmek
  • sabahlar (veya sabahışerifler) hayrolsun!
  • sabah ola, hayrola
  • sabahtan akşama kadar

Birleşik Kelimeler: sabah akşam, sabah ezanı, sabah kahvaltısı, sabah keyfi, sabah koşusu, sabah namazı, sabah sabah, sabah vakti, sabah yeli, sabahyıldızı, sabaha doğru, sabaha karşı, sabahın körü, çınsabah, selam sabah, ertesi sabah hapı, akşama sabaha, akşamlı sabahlı

SAVAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Pamuk ipliğinden yapılan kalınca kilim
  • Yaygı, örtü

    Çatıların üstüne çöp yığınlarından ayıkladıkları naylonları, yırtık pırtık savanları, delik deşik kilimleri serdiler. - Lâtife Tekin

  • Tropikal iklim bölgesinin tipik bitki örtüsü

ZIBIN

[isim]

  • Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi

[halk ağzında]

  • Kolsuz kadın giysisi