BAHÇIVANLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

BAHÇIVANLIK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli BAHÇIVANLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAVALI17, KIVANÇ16, KAVLIÇ16, ÇAVLAN15, HINÇLI15, HALKÇI14, BIÇKIN13, BALÇIK12, AÇKILI11, BALÇAK11, ÇAKILI11, HANLIK11, ILIKÇA11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇINLAK10, KALÇIN10, ANILIK8, BALKAN8, BAKLAN8, KINALI8, ANALIK7

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

ANILIK

[isim]

  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri

[sıfat]

  • Anı özelliği taşıyan

BALKAN

[isim]

  • Sarp ve ormanlık sıradağ

    Podima balkanları içinde bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler. - Memduh Şevket Esendal

BAKLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Anguda benzeyen kırmızı renkli bir tür yaban kazı (Otis tarda)

[isim]

  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

KINALI

[sıfat]

  • Kına ile boyanmış olan
  • Kınanın renginde veya kızıl renkte olan

    Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

ÇINLAK

[sıfat]

  • Çınlaması, yankısı çok olan (yer)

KALÇIN (Kelime Kökeni: İtalyanca calzino)

[isim]

  • Üstüne başka bir şey giyilmek için abadan veya meşinden yapılan çizme biçiminde ayak giysisi

AÇKILI

[sıfat]

  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

BALÇAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kabza
  • Kabzanın demir siperi

ÇAKILI

[sıfat]

  • Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş

    Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Çakılmış, bir şeye bağlı

    Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi

  • Yeri değişmez, sabit

    Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çakılı kalmak

HANLIK

[isim]

  • Han olma durumu

    Çırpındı üç yarasa kanadı karanlıkta / Gün görmeyen gözleri üçünün de hanlıkta - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Hanın egemenliğindeki ülke

    Kırım Hanlığı.

  • Hanın yönetimi

ILIKÇA

[sıfat]

  • Biraz ılık, ılıcak

BALÇIK

[isim]

  • İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil

    Yolları ve tarlaları görünce bir balçık ve çamur gölünü yarmak zorunda olduğumuzu anlamıştım. - Samiha Ayverdi

[mecaz]

  • Güçlük çıkartan

[jeoloji]

  • İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak

Birleşik Kelimeler: balçık hurması, balçık inciri