BAHÇELİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
BAHÇELİ harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli BAHÇELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Bahçeli ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Bahçeli olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HEBA10,
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ABLİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga
Ata Sözleri ve Deyimler
- abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)
BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)
-
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü
Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan
BİLE
-
Da, de, dahi
Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu
-
Birlikte
Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal
-
Üstelik
Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat
BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)
- Evet
BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)
-
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
Kumar, toplum için büyük bir beladır.
-
Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Hak edilen ceza
Allah belasını verdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- bela (veya belasını) aramak
- bela çıkarmak
- bela getirmek
- bela kesilmek
- belalar mübareği
- bela okumak
- bela olmak
- belası
- belasını bulmak
- belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
- belayı satın almak
Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına
ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)
-
Zahmet, sıkıntı
Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi
- Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem
Ata Sözleri ve Deyimler
- çile çekmek
- çile çıkarmak (veya doldurmak)
- çileden çıkarmak
- çileden çıkmak
- çilesi dolmak
- çileye girmek
Birleşik Kelimeler: çilehane
- İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti
- Yay kirişi
ELÇİ
- Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
- Bir uzlaşma sağlamak veya iş bitirmek için birinin yanına gönderilen kimse
- Peygamber
Ata Sözleri ve Deyimler
- elçiye zeval olmaz
Birleşik Kelimeler: büyükelçi, orta elçi
İLÇE
-
Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza
Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: ilçebay
İLAÇ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilāc)
- Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva
- Çare, önlem
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilaç gibi
- ilaç gibi gelmek
- ilaç için olsun
- ilaç için yok
- ilaç yapmak (veya hazırlamak)
- ilaç yazmak
Birleşik Kelimeler: ilaç bilimi, aç biilaç, kortizonlu ilaç, yalancı ilaç, kocakarı ilacı, sinir ilacı, uyku ilacı, uyuz ilacı
EHLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ehlī)
- Evcil
EHİL (Kelime Kökeni: Arapça ehl)
-
Bir işte yetkili olan, bir işi yapan, erbap
O, bu işin ehlidir.
-
Sahip
Sanat ehli. Zevk ehli.
-
Karı kocadan her biri, eş
Bu adam ehliyle iyi geçinmiyor.
- Topluluk, cemaat
Ata Sözleri ve Deyimler
- ehil olmak
Birleşik Kelimeler: ehlibeyit, ehlidil, ehlihibre, ehlikeyif, ehlikitap, ehlisalip, ehlisünnet, ehlivukuf, ehlizevk, ırz ehli, keyif ehli, kitap ehli, söz ehli, sünnet ehli, tevhit ehli, zevk ehli
HELA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalā)
- Tuvalet
HİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḥīle)
- Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika
-
Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma
Bu sütte hile var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- hile hurda bilmemek
- hile ile iş gören mihnet ile can verir
- hilesi hurdası yok
- hile yapmak
Birleşik Kelimeler: hileişeriye
HAİL (Kelime Kökeni: Arapça ḥāʾil)
- Engel