BADİRESİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
BADİRESİZ harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli BADİRESİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BEZSİ11,
DAİRE (Kelime Kökeni: Arapça dāʾire)
-
Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat
Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş. - Halit Fahri Ozansoy
-
Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi. - Refik Halit Karay
- Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
-
Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler. - Memduh Şevket Esendal
-
Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz! - Necip Fazıl Kısakürek
- Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
- Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
Birleşik Kelimeler: daire kesmesi, daire parçası, dubleks daire, fasit daire, uçan daire, yarım daire, arz dairesi, askerlik dairesi, enlem dairesi, hareket dairesi, harp dairesi, istihbarat dairesi, kalorifer dairesi, kaza dairesi, kazan dairesi, lojistik dairesi, saat dairesi, vergi dairesi
İBARE (Kelime Kökeni: Arapça ʿibāre)
-
Bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
Şu ibarelerin neresinde dilimizin şivesine uygunluk var? - Ahmet Rasim
İRADE (Kelime Kökeni: Arapça irāde)
-
Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. - Sait Faik Abasıyanık
- İstenç
-
Buyruk
Görülünce vurulması için irade bile var. - Sermet Muhtar Alus
-
İstek, dilek
Ölüme, yaşama irademizin bir çeşit tükenişi diye bakıyoruz. - Ahmet Muhip Dranas
Birleşik Kelimeler: irade beyanı, irade dışı, irade kaybı, irade yitimi, millî irade
İRADİ (Kelime Kökeni: Arapça irādī)
- İstençli
İDARİ (Kelime Kökeni: Arapça idārī)
- Yönetimsel
Birleşik Kelimeler: idari bütçe
İDARE (Kelime Kökeni: Arapça idāre)
-
Yönetme, yönetim, çekip çevirme
Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş. - Atatürk
- Ülke işlerinin yürütülmesi, kamuya ilişkin hizmetlerin bütünü
-
Bir kurum veya kuruluşun yönetildiği yer veya makam
Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanım'ın Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. - Haldun Taner
-
Bir kurumun işlerini yürüten kurul
Gazete idaresi tarafından zarf kazara açılmış. - Peyami Safa
-
Tutum
Birdenbire, elindeki suyu günlerce idareye mecbur bir kazazede hâline geldim. - Necip Fazıl Kısakürek
- İdare kandili veya lambası
- Hoş görme, göz yumma
-
Yetinme
Bu son hatıralarla sonuna kadar idareye çalışıyorum. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- idare etmek
- idaresini bilmek
Birleşik Kelimeler: idare amiri, idarehane, idare hukuku, idareimaslahat, idare kandili, idare lambası, idare mahkemesi, idare meclisi, mahallî idare, merkezî idare, mülki idare, örfi idare, sivil idare, amme idaresi, kamu idaresi
ASİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣīde)
- Un, et ve bamya ile yapılan bir Arap yemeği
AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)
- Azerbaycan Türkü
ADRES (Kelime Kökeni: Fransızca adresse)
-
Bir kimsenin oturduğu yer, bulunak
Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva Apartmanı bodrum katı - Orhan Veli Kanık
- Kurum veya kuruluşun bulunduğu yer
- Bir kimsenin sık olarak gittiği yer
-
Hedef gösterilen yer
Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- adres bırakmak (veya vermek)
- adres göstermek
Birleşik Kelimeler: adres defteri, adres kartı, adres kitabı, adres makinesi, adres rehberi
SEDİR (Kelime Kökeni: Arapça ṣadr)
-
Arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen, oturmaya veya yatmaya yarayan ev eşyası, divan
Bizi geniş sedirlerle çevrilmiş keten örtülü bir büyük odaya aldılar. - Burhan Felek
- Kozaklılardan, çiçekleri sarı veya açık yeşil renkli, boyu 40 metre kadar olabilen ve kerestesi yapı işlerinde kullanılan bir orman ağacı, dağ servisi (Cedrus)
Birleşik Kelimeler: aksedir
ZİRAİ (Kelime Kökeni: Arapça zirāʿī)
- Tarımsal
Birleşik Kelimeler: zirai işletme
ABİDE (Kelime Kökeni: Arapça ābide)
-
Anıt
Bu hatlar, bu çiniler, bu nakışlar olmasa bu abideler de olmazdı. - Orhan Seyfi Orhon
BİDAR (Kelime Kökeni: Farsça bīdār)
- Uyanık, uyumayan
BEDİR (Kelime Kökeni: Arapça bedr)
- Dolunay
BEDİİ (Kelime Kökeni: Arapça bedīʿī)
-
Güzellik ölçülerine uyan, gözü gönlü okşayan, beğenilen
En zengin, en bedii sokaklarımıza pis diyoruz. - Ömer Seyfettin
- Estetik