Bac ile Başlayan Kelimeler

BAC ile başlayan 14 kelime bulunuyor. Başında BAC olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde bac olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

BACAKKALEMİ17

10 Harfli Kelimeler

BACKGROUND23, BACANAKLIK16, BACAKKIRAN16

8 Harfli Kelimeler

BACABAŞI19, BACAKSIZ18, BACAKLIK14

7 Harfli Kelimeler

BACASIZ17, BACILIK14, BACAKLI13, BACANAK12

5 Harfli Kelimeler

BACAK10

4 Harfli Kelimeler

BACI10, BACA9

BACA (Kelime Kökeni: Farsça bāce)

[isim]

  • Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol

    Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu. - Lâtife Tekin

  • Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği

[halk ağzında]

  • Çatı penceresi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baca eğri de olsa duman doğru çıkar
  • bacası tütmek
  • bacası tütmez olmak

Birleşik Kelimeler: bacabaşı, baca dolgusu, baca fırıldağı, baca kaşı, baca kulağı, baca külahı, baca kürsüsü, baca şapkası, baca tomruğu, baca tomurcuğu, kör baca, arnavutbacası, ışık bacası, peribacası

BACAK

[isim]

[anatomi]

  • Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü

    Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu. - Peyami Safa

[anatomi]

  • Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ
  • Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak

    İpleri sedirlerin bacaklarına doladılar. - Lâtife Tekin

  • İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bacağına geçirmek
  • bacak bacak üstüne atmak
  • bacak kadar
  • bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
  • bacakları kopmak
  • bacaklarını uzatmak
  • bacakları tutmaz olmak

Birleşik Kelimeler: bacakkalemi, bacakkıran, alabacak, baldır bacak, bastıbacak, karabacak, kılıç bacak, takma bacak, ayıbacağı

BACI

[isim]

  • Kız kardeş

    Bizim bacınınsa yüzü kireç kesildi. - Halikarnas Balıkçısı

  • Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan

    Tam o sırada içeri Habeş bir bacı girdi. - Burhan Felek

[halk ağzında]

  • Büyük kız kardeş, abla

[eskimiş]

  • Tarikat şeyhlerinin karısı

[ünlem]

  • Kadınlara söylenen bir seslenme sözü

BACANAK

[isim]

  • Eşleri kardeş olan erkeklerin birbirine göre durumu

    Yusuf Ziya Ortaç ile Orhan Seyfi Orhon bacanaktır.

[halk ağzında]

  • Dost, arkadaş

BACAKLI

[sıfat]

  • Bacağı olan
  • Bacakları uzun olan, uzun boylu

[isim]

[eskimiş]

  • Felemenk altını

Birleşik Kelimeler: bacaklı yazı, götten bacaklı, kıçtan bacaklı, eklem bacaklılar, eş bacaklılar, kafadan bacaklılar, karından bacaklılar, kök bacaklılar, uzun bacaklılar

BACAKLIK

[isim]

  • Özellikle hokey oyuncularının dizlerine taktıkları deriden yapılmış koruyucu

BACILIK

[isim]

  • Bacı olma durumu
  • Bacı kadar sevilen kadın

BACANAKLIK

[isim]

  • Bacanak olma durumu

BACAKKIRAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Nemli bölgelerde yetişen yeşilimsi sarı çiçekli bir bitki (Narthecium)

BACAKKALEMİ

[isim]

[anatomi]

  • Kaval kemiği

BACASIZ

[sıfat]

  • Bacası olmayan

BACAKSIZ

[sıfat]

  • Bacağı olmayan

[mecaz]

  • Bacakları kısa olan, kısa boylu, bodur

[mecaz]

  • Yaramaz

    Yürü gidelim, başımız derde girecek bu bacaksızla, dedi. - Yusuf Atılgan

[ünlem]

  • Yaşından büyük işlere kalkışan çocuklara söylenen bir söz

    Bakın şu bacaksıza! Seni bacaksız seni!

BACABAŞI

[isim]

  • Ocağın üstündeki raf

BACKGROUND (Kelime Kökeni: İngilizce background)

[isim]

  • 343 art alan
  • 343 arka plan
  • 343 art yetişim