Ba ile Biten 5 Harfli Kelimeler

BA ile biten 5 harfli 20 kelime bulunuyor. Sonu BA olan 5 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ba ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ba olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FARBA13, PUMBA13, GAMBA12, ZIMBA12, CUMBA12, BOMBA11, ÇORBA11, ÜDEBA11, ZORBA11, ACABA10, BARBA9, MEMBA9, RUMBA9, SAMBA9, TUMBA9, KIRBA8, LAMBA8, TORBA8, TURBA8, ARABA7

ARABA

[isim]

  • Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı

    Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak

[sıfat]

  • Bu taşıtın aldığı miktarda olan

    İki araba saman. Bir araba kömür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • araba devrilince yol gösteren çok olur
  • araba ile tavşan avlanmaz
  • araba kullanmak
  • arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
  • arabanın tekerine taş koymak
  • arabasını düze çıkarmak

Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası

KIRBA (Kelime Kökeni: Arapça ḳirba)

[isim]

[eskimiş]

  • Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara

    Cesaretini toplamak için küçük kırbasına şarap doldurmayı unutmamıştı. - İhsan Oktay Anar

[mecaz]

  • Çok su içen kimse

[halk ağzında]

  • Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık

LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

    Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek

  • Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
  • Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lamba açmak
  • lambayı açmak

Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası

TORBA

[isim]

  • Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç

    Cüzdanı bir meşin torbaya sarmış, torbayı gömleğimin içine bağlamıştım. - Reşat Nuri Güntekin

  • Genellikle plastikten veya kâğıttan yapılmış, içine öteberi koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte olabilen taşıma gereci, poşet
  • Vücutta meydana gelen şişlik
  • Er bezi, husye, testis

Ata Sözleri ve Deyimler

  • torbaya koymak

Birleşik Kelimeler: torba çay, torba kadro, torba yoğurdu, torbada keklik, ağ torba, idrar torbası, ip torba, kâğıt torba, buz torbası, çöp torbası, kum torbası, sidik torbası, yem torbası

TURBA (Kelime Kökeni: Fransızca tourbe)

[isim]

  • Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt

BARBA (Kelime Kökeni: İtalyanca barba)

[isim]

[eskimiş]

  • İhtiyar Rum meyhanecisi

    Barba, şuradan bize yarım okka rakı doldur. - Mahmut Yesari

MEMBA (Kelime Kökeni: Arapça menbaʿ)

[isim]

  • Kaynak, pınar

    Siyah gözleri, siyah birer kaynar su membası gibiydi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer

    Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: memba suyu

RUMBA (Kelime Kökeni: Fransızca rumba)

[isim]

  • Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans
  • Bu dansın müziği

    Caz, o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. - Necati Cumalı

SAMBA (Kelime Kökeni: Fransızca samba)

[isim]

  • Bir çeşit Brezilya dansı
  • Bu dansın müziği

TUMBA (Kelime Kökeni: İtalyanca tombo)

[isim]

[denizcilik]

  • Altüst etme, altüst olma
  • Çocuk dilinde, yatağa atlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tumba etmek

ACABA (Kelime Kökeni: Arapça ʿacebā)

[isim]

  • Şüphe, kuşku

    Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim.

[zarf]

  • (a'caba:) Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep

    Peki, yazarların, sanatçıların da ayrı bir cins olduğu ne zaman kabul edilecek acaba? - Adalet Ağaoğlu

BOMBA (Kelime Kökeni: İtalyanca bomba)

[isim]

  • Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah
  • Büyük fıçı veya varil

[argo]

  • Çekiciliği olan çok güzel kadın veya kız

[argo]

  • Uyuşturucu hap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bomba gibi
  • bomba gibi patlamak

Birleşik Kelimeler: canlı bomba, saatli bomba, atom bombası, el bombası, gaz bombası, hidrojen bombası, kobalt bombası, napalm bombası, sis bombası, su bombası, yağmur bombası, yangın bombası

[isim]

[denizcilik]

  • Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren

ÇORBA (Kelime Kökeni: Farsça şūrbā)

[isim]

  • Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek

[mecaz]

  • İçinden çıkılmaz durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çorbada tuzu (veya maydanozu) bulunmak
  • çorba etmek
  • çorba gibi
  • çorba içmeye çağırmak
  • çorba olmak (veya çorbaya dönmek)
  • çorbaya sinek düşmek

Birleşik Kelimeler: çorba kaşığı, çorba tabağı, egzotik çorba, ekşili çorba, hazır çorba, terbiyeli çorba, bahçıvan çorbası, balık çorbası, borç çorbası, bulgur çorbası, dalyan çorbası, domates çorbası, düğün çorbası, ezogelin çorbası, hamsi çorbası, hamur çorbası, işkembe çorbası, karalahana çorbası, kış çorbası, köylü çorbası, kuskus çorbası, mantar çorbası, mercimek çorbası, patates çorbası, pirinç çorbası, sebze çorbası, süt çorbası, şehriye çorbası, tandır çorbası, tarhana çorbası, Tatar çorbası, toyga çorbası, un çorbası, yarma çorbası, yayla çorbası, yoğurt çorbası

ÜDEBA (Kelime Kökeni: Arapça udebā)

[isim]

[eskimiş]

  • Yazarlar, edipler

ZORBA (Kelime Kökeni: Farsça zūrbāz)

[sıfat]

  • Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör