B ile Başlayan T ile Biten 5 Harfli Kelimeler

B ile başlayan T ile biten 5 harfli 27 kelime bulundu.T ile başlayan B ile biten 5 harfli kelimeler

BÜĞET16, BÜVET15, BÖLÜT15, BAĞIT15, BUYOT11, BOYUT11, BAGET11, BAŞAT10, BAZİT10, BECET10, BİDAT9, BULUT9, BADAT9, BEYİT9, BAYAT9, BORAT8, BUKET8, BASİT8, BARUT8, BİNİT7, BİLET7, BARİT7, BARET7, BALET7, BALAT7, BELİT7, BERAT7

BİNİT

[isim]

[eskimiş]

  • Binilecek taşıt veya hayvan

    Tavla tavla şahbaz atlarım sana binit olsun. - Dede Korkut

[isim]

[halk ağzında]

  • Hamur durumundaki ekmeklerin, fırına atılmadan önce içine konulduğu oyuk gözlü tahta

BİLET (Kelime Kökeni: Fransızca billet)

[isim]

  • Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge

    Biletini alıncaya kadar vapur da geldi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biletini kesmek
  • bilet kesmek

Birleşik Kelimeler: açık bilet, kombine bilet, tam bilet, öğrenci bileti

BARİT (Kelime Kökeni: Fransızca baryte)

[isim]

[kimya]

  • Renksiz veya beyaz, sarı, gri renklerde olabilen, sondaz, dolgu vb. alanlarda kullanılan bir mineral, baritin, baryum sülfat Ba(OH)2

BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)

[isim]

  • Küçük takke, papaz takkesi
  • Bir süs iğnesi türü
  • İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık

BALET (Kelime Kökeni: Fransızca ballete)

[isim]

  • Bale yapan erkek sanatçı

BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)

[isim]

[edebiyat]

  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü

[müzik]

  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü

[müzik]

  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.

BELİT

[isim]

[mantık]

  • Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom

    `Tüm, parçaların her birinden büyüktür` sözü bir belittir.

BERAT (Kelime Kökeni: Arapça berāt)

[isim]

  • Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu

Birleşik Kelimeler: ihtira beratı

BORAT (Kelime Kökeni: Fransızca borate)

[isim]

[kimya]

  • Bor asidi ile bir oksidin birleşmesinden oluşan tuz

BUKET (Kelime Kökeni: Fransızca bouquete)

[isim]

  • Çiçek demeti

    Beyaz zambaklar etrafına sıralanmış nadir yapraklarla buket fevkalade zarifti. - Kemal Bilbaşar

BASİT (Kelime Kökeni: Arapça basīṭ)

[sıfat]

  • Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı

    İşte en basit bir sebep. Belki sadeliğinden tuhaf geliyor insana. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kolay

    En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Süssüz, gösterişsiz

    Üstünde basit ve kapalı bir çarşaf vardı. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz

    Bu, fikirsiz, basit ve masum bir çocuk hafifliği değildi. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan

    Bu basit takılmalar, her seferinde onları güldürdü. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • basite indirgemek

Birleşik Kelimeler: basit cisim, basit cümle, basit faiz, basit kelime, basit kesir, basit renk, basit tümce

BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)

[isim]

  • Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde

    Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • barut gibi
  • barut kesilmek (veya olmak)
  • barut kokusu gelmek
  • barutla oynamak

Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi

BİDAT (Kelime Kökeni: Arapça bidʿat)

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

  • İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler
  • Sonradan türeyen şey

BULUT

[isim]

  • Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığın

    Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın

    Ortalık sarı bir toz bulutu içinde. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Keder, endişe

    Gazi'nin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bulut gibi
  • bulut olmak
  • buluttan nem kapmak

Birleşik Kelimeler: karabulut, kara bulut, katman bulut, kızgın bulut, küme bulut, saçak bulut, sedefsi bulut, yığın bulut, toz bulutu, yağmur bulutu

BADAT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, şekeri çok, bir tür yer elması