AŞIRMASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
AŞIRMASYON harflerini içeren 5 harfli 61 kelime bulunuyor. 5 harfli AŞIRMASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SAYIŞ12,
AROMA (Kelime Kökeni: İtalyanca aroma)
- Hoş koku
AYRAN
- Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
-
Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik. - Fikret Otyam
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayranı kabarmak
- ayranım budur, yarısı sudur
- ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya
Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü
IRAMA
- Iramak işi
MANAS
- Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)
MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)
- Kestane rengi
- Bu renkte olan
NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)
-
En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri
Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- nasır bağlamak (veya tutmak)
- nasırına basmak
Birleşik Kelimeler: nasır yakısı
ORMAN
-
Ağaçlarla örtülü geniş alan
Bütün evi bir ormanmış gibi rahatça ve her anlamda kullanabiliyorlardı. - Ayla Kutlu
- Bu ağaçların bütünü
Ata Sözleri ve Deyimler
- orman gibi
- orman taşlamak
Birleşik Kelimeler: orman çayırı, orman dizisi, orman evi, orman gülü, orman işletmesi, orman kaçkını, orman kanunu, orman kebabı, orman kibarı, orman koruma memuru, orman köylüsü, orman köyü, orman kuşağı, orman sarmaşığı, orman sıçanı, orman tavuğu, orman yeşili, deli orman, tropikal orman, vahşi orman, yağmur ormanları
ONAMA
-
Onamak işi, uygun bulma, tasvip
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez. - Anayasa
ROMAN
- Çingene
- İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür
-
Bu türde yazılmış eser
Bu, ihtiyar kitapçıdan alıp evde bayıla bayıla okuduğu küçük hissî romanlardan biriydi. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- romanı yazılmak
Birleşik Kelimeler: çizgi roman, ırmak roman, nehir roman, polisiye roman, resimli roman, tarihî roman, tarihsel roman, tefrika roman, köy romanı
SONRA
-
Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı
Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And
-
Daha uzak ve ileri bir yerde
Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. - Reşat Nuri Güntekin
- Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz
-
Yoksa, aksi hâlde
Tembellik etmesin, sonra sınıfta kalır.
-
Arkadan gelen bölüm veya zaman
Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.
Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası
SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)
- Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem
- Bu sistemden yararlanılarak yapılmış, denizaltılarda kullanılan cihaz
SAMAN
- Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları
Ata Sözleri ve Deyimler
- saman altından su yürütmek
- saman gibi
Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
SANRI
-
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon
Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan
SANMA
- Sanmak işi, zannetme, zanneyleme