[isim]

• Kütahya iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

[dil bilgisi]

• Eş anlamlı

[isim]

[bitki bilimi]

• Genellikle Ege bölgesinde yetişen, yuvarlak, kalınca kabuklu güzel bir tür kavun

[isim]

[eskimiş]

• Kardeş

[sıfat]

• Başı sürekli sallanan

[mecaz]

• Her sözü düşünmeden onaylayan

[isim]

[denizcilik]

• Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi

[isim]

• İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya

  Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı. - Ayla Kutlu

[sıfat]

• Bu nitelikte olan

  Demirbaş gereç. Demirbaş dolap.

[sıfat]

[mecaz]

• Bir yerin eskisi, emektarı olan (kimse)

  Her romancının bütün romanlarında değişmeyen demirbaş bir kişisi var: kendisi. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• demirbaştan düşmek

[isim]

• Başı kancaya benzer biçimde olan, altı veya sekiz çift kürekle çekilen, dar, uzun bir tür kayık

[isim]

• Ortak sınırları olanlardan her biri, hemhudut

[isim]

• Biçimleri aynı olanlardan her biri

[sıfat]

[eskimiş]

• Telaşlı

[zarf]

• Telaşlı olarak

  Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi. - Refik Halit Karay

[isim]

• Aynı zamanda yapılanlardan veya gerçekleşenlerden her biri

[isim]

• Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun

[isim]

• Şii mezhebinin bir kolundan olan