AĞIRLATABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AĞIRLATABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 226 kelime bulunuyor. 5 harfli AĞIRLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAĞIM16, BAĞIR15, BAĞIL15, BAĞIT15, BAĞLI15, BALİĞ14, BELİĞ14, İBLAĞ14, LAĞIM14, AĞMAK13, EĞRİM13, KAĞIT13, AĞLAK12, BIKMA9, BAKIM9, ABALI8, AMBAR8, AMBER8, BİTME8, BİLME8, BALLI8, BAREM8, BALKI8, BALIK8, BAKMA8, BAKIR8, BAKAM8, BETİM8, BATMA8, BATKI8, BATIL8, BATIK8, İMBAT8, KIRBA8, KIBLE8, LAMBA8, MABET8, MABAT8, RABIT8, ARTIM7, ARABİ7, ARABA7, ATMIK7, ABLAK7, ALKIM7, AKABE7, BİTEK7, BİLET7, BİLEK7, BİLAR7, BARAK7, BALTA7, BARKA7, BARİT7, BARET7, BALET7, BALAT7, BALAR7, BAKLA7, BAKİR7, BELLİ7, BELKİ7, BELİT7, BELİK7, BEKRİ7, BERAT7, BETİK7, BERİL7, BEKAR7, BATİK7, BATAR7, BATAK7, ERBAA7, IRMAK7, IRAMA7, İBARE7, İBATE7, İBRET7, İMALI7, İKBAL7, KİBAR7, KATIM7, KABİL7, KABİR7, KALBİ7, KALIM7, KIRMA7, KILMA7, KEBİR7, LİBRE7, MARTI7, RAKIM7, RABAT7, TABAK7, TIMAR7, TIKMA7, TARIM7, TABLA7, TABİR7, TAKIM7, TERBİ7, TEBAA7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ARAMİ6, ARAMA6, ATMAK6, ATAMA6, ALMAK6, ALLIK6, ALLEM6, AMELİ6, ALTLI6, ALTIK6, AKEMİ6, ALARM6, EMLAK6, EMLİK6, EMTİA6, ITLAK6, ILTAR6, İRKME6, İTMEK6, İMALE6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, İKRAM6, KITAL6, KLİMA6, KREMA6, KAMET6, KAMİL6, KAMER6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KALEM6, KALIT6, KALMA6, KAİME6, KERİM6, KIRAT6, KEMAL6, KELAM6, LAMEL6, MİLEL6, MİLAT6, MİRAT6, METİL6, METAL6, MALİK6, MARKİ6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MAİLE6, MELAL6, MERAK6, MELİK6, MATLA6, RİMEL6, RAMAK6, RAKAM6, REMİL6, TIRAK6, TAMİR6, TAMİK6, TALİM6, TAKMA6, TAKİM6, TERİM6, ARAKA5, ATARİ5, ALKİL5, AKALA5, AKAİT5, ALAKA5, AKTAR5, ERKLİ5, ERLİK5, ETLİK5, ERİKA5, ELLİK5, İLKEL5, İLLET5, KARAT5, KİLER5, KİTLE5, KATAR5, KATİL5, KATRE5, KERTİ5, KETAL5, KELLİ5, LİRET5, LİTRE5, RALLİ5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TİRLE5, TİKEL5, TRAKE5, TARAK5, TARLA5, TARİK5, TALİL5, TALİK5, TALAK5, TAKLA5, TELLİ5, TERLİ5, TERKİ5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİR5, TEKİL5

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • İri taneli bezelye

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)

[isim]

[kimya]

  • Alkol kökü

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)

[isim]

  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
  • İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

ERİKA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Süpürge otu

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)

[isim]

  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)

[eskimiş]

[felsefe]

  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)

[isim]

  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin