AĞDALAŞIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AĞDALAŞIVERME harflerini içeren 5 harfli 65 kelime bulunuyor. 5 harfli AĞDALAŞIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ağdalaşıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Ağdalaşıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

LAĞIV19, AŞAĞI16, EVDEŞ16, DEĞME15, DAĞLI15, VARIŞ15, AVŞAR14, DEĞER14, DAĞAR14, DEVAM14, LAĞIM14, LAVAŞ14, DAVAR13, DEVRE13, EDVAR13, MEĞER13, VARDA13, EMVAL12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, VERME12, VEREM12, VARMA12, AVARE11, AVARA11, DALIŞ11, DEŞME11, LARVA11, DALAŞ10, DARAŞ10, AŞAMA9, ADAMI9, ALMAŞ9, DAMLI9, EŞLEM9, MELEŞ9, MAŞER9, REŞME9, ŞAMAR9, ARDIL8, ADAMA8, ADALI8, AMADE8, DRAMA8, DELME8, DAMLA8, DAMAR8, DAMAL8, DALMA8, DERME8, EDALI8, ERDEM8, MAADA8, MARDA8, MADER8, MEDAR8, ADALE7, IRAMA7, ARAMA6, AMELE6, ALARM6, EMARE6, MARAL6, REMEL6

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz ölçülerinden biri

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir usul

ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)

[isim]

[anatomi]

  • Kas

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

ARDIL

[isim]

  • Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı

[mantık]

  • Bir çıkarımda varılan sonuç

Birleşik Kelimeler: ardıl görüntü

ADAMA

[isim]

  • Adamak işi

    Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak

ADALI

[sıfat]

  • Ada halkından olan (kimse)

    Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır. - Burhan Felek

AMADE (Kelime Kökeni: Farsça āmāde)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hazır

DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Dram

DELME

[isim]

  • Delmek işi

[sıfat]

  • Delinerek yapılmış

[halk ağzında]

  • Yelek

DAMLA

[isim]

  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

  • Damlalıkla kullanılan ilaç

    Burun damlası. Göz damlası.

[halk ağzında]

  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]

  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası