AĞDALAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
AĞDALAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 92 kelime bulunuyor. 7 harfli AĞDALAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AĞLAŞMA18,
ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)
- Seçmeli yemek, tabildot karşıtı
ARATMAK
- Arama işini bir başkasına yaptırmak
-
Özletmek
Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- aratmamak
ARALAMA
- Aralamak işi
ATLAMAK
-
Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak
Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.
-
Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak
Çukura atlamak.
-
Binmek
Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık
- Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
- Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
-
Sınıfı okumadan geçmek
Birinci sınıfı atladı.
-
İnmek
Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık
- Yanılmak, aldanmak
- Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- atladı geçti Genç Osman!
Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya
AKTARMA
- Aktarmak işi
- Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
- Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması
- Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme
- Arıları bir kovandan ötekine geçirme
- Alıntı
- Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi
- Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer
- Para aktarımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- aktarma yapmak
Birleşik Kelimeler: dam aktarma, damar aktarma, ad aktarması, şeker aktarması
ALARMAK
- Kızarmak
- Ala renkli duruma gelmek
KARALTI
-
Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet
Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz
- Hafif karanlık
- Leke
KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)
- Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)
KARLAMA
- Karlamak işi
KATLAMA
- Katlamak işi
- Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka
MALKARA
- Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri
TARAMAK
-
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu. - Yaşar Kemal
-
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
Birdenbire uzun bir ışık sol tarafımızdaki sırtları taradı. - Halide Edip Adıvar
- Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
- Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
- Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
-
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler. - Haldun Taner
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
Dergileri taramak.
- Dikkatle bakmak, süzmek
- Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
- Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılan inceleme
TARAKLI
- Tarağı olan
- Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
-
Yol yol nakışlı
Taraklı kumaş.
- Tarağı geniş olan (ayak)
- Sakarya iline bağlı ilçelerden biri
ARILAMA
- Arılamak işi, tenzih
ARITMAK
- Temizlemek
- Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek