Ağ ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

AĞ harfleri ile başlayan 7 harfli 39 kelime bulunuyor. Başında olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ağ ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Ağ olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

IZSIZ23, AÇSIZ22, IZCIL22, RIYIŞ21, AÇÇIK21, LAYIŞ20, RISIZ20, IZSIL20, IRTOP20, IZDAN20, IZOTU20, NAMCI19, IZLIK19, CILIK19, AÇSIL19, LAŞMA18, LATIŞ18, USTOS18, DIRMA18, IRŞAK18, AÇLIK18, ABABA18, LAMSI17, DALIK17, LASUN16, RIMAK16, RITMA16, BENEK16, ILAMA16, INMAK16, IRLIK16, ITSAL16, LAMAK15, LANMA15, LANTI15, LATMA15, NAMAK15, ARMAK15, ARTMA15

AĞLAMAK

[nesnesiz]

  • Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek

    Annemi ölmüş gördüm rüyamda / Ağlayarak uyanmışım - Orhan Veli Kanık

  • Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak

[-den]

[mecaz]

  • Sızlanmak, yakınmak

[-e]

[mecaz]

  • Bir duruma üzülmek

    Şu kara bahtıma ağlıyorum.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağlamakla yâr ele girmez
  • ağlamak para etmez
  • ağlama ölü için, ağla deli için
  • ağlamayan çocuğa meme vermezler
  • ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın
  • ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar
  • ağlayanın malı gülene hayretmez
  • ağlayıp da gözden mi olayım?
  • ağlayıp sızlamak

AĞLANMA

[isim]

  • Ağlanmak işi

AĞLANTI

[isim]

  • Hafif hafif ağlama

    Şehrin dar sokaklarında günlerce ağlantı, inilti işitiliyor. - Memduh Şevket Esendal

AĞLATMA

[isim]

  • Ağlatmak işi

    Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem. - Haldun Taner

AĞNAMAK

[nesnesiz]

  • Hayvan, yere yatıp yuvarlanmak

AĞARMAK

[nesnesiz]

  • Beyazlaşmak

    Sakalı ağardı fakat gönlü kocamadı. - Nabizade Nâzım

  • Aydınlanmak

    Selim çıkını aldı, güneşte ağaran patika yolunu tuttu. - Halikarnas Balıkçısı

  • Rengi solmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez

AĞARTMA

[isim]

  • Ağartmak işi

AĞLASUN

[isim]

  • Burdur iline bağlı ilçelerden biri

AĞRIMAK

[nesnesiz]

  • Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak

    Başı ağrımak. Dişi ağrımak.

AĞRITMA

[isim]

  • Ağrıtmak işi

AĞBENEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
  • Bu mantarın yol açtığı ekin hastalığı

AĞILAMA

[isim]

  • Zehirleme

AĞINMAK

[nesnesiz]

  • Hayvan yere yatıp yuvarlanmak

AĞIRLIK

[isim]

  • Ağır olma durumu

    Taşın ağırlığı.

    Yükün ağırlığı.

  • Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  • Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  • Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum

    Havanın ağırlığı.

  • Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
  • Yük, külfet

    Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır.

  • Takı

    Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.

  • Sorumluluk

    Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.

  • Etki, baskı, güçlük
  • Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak

    Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli. - Attila İlhan

[halk ağzında]

  • Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın (II)

[mecaz]

  • Sıkıntı

[mecaz]

  • Ağırbaşlılık

    Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.

[mecaz]

  • Değerli olma durumu

    Hediyenin ağırlığı.

[mecaz]

  • Uyuşukluk ve gevşeklik durumu

    Beynime bir ağırlık peyda olmuştu. - Aka Gündüz

[askerlik]

  • Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri

    Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum. - Falih Rıfkı Atay

[fizik]

  • Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite

[spor]

  • Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağırlığınca altın etmek (veya değmek)
  • ağırlığını (ortaya) koymak
  • ağırlığı olmak
  • ağırlık basmak (veya çökmek)
  • ağırlık olmak

Birleşik Kelimeler: ağırlık merkezi, ağırlık yitimi, başağırlık, gramağırlık, horoz ağırlık, kilogramağırlık, orta ağırlık, özgül ağırlık, sinek ağırlık, tüy ağırlık, atom ağırlığı

AĞITSAL

[sıfat]

  • Ağıtla ilgili, ağıt özelliği taşıyan