AÇIKLAYABİLMEK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

AÇIKLAYABİLMEK harflerini içeren 9 harfli 21 kelime bulunuyor. 9 harfli AÇIKLAYABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BIÇAKLAMA16, ÇIKABİLME16, AÇABİLMEK15, BELÇİKALI15, ÇAKABİLME15, ÇALABİLME15, ÇAYLAKLIK15, YALABIMAK15, AÇKILAMAK14, AÇIKLAMAK14, ALÇILAMAK14, KAÇAMAKLI14, AYIKLAMAK13, BALIKLAMA13, BAKKALİYE13, ÇALAKALEM13, İLAÇLAMAK13, AKABİLMEK12, ALABİLMEK12, KALABALIK12, YALAKALIK12

AKABİLMEK

[nesnesiz]

  • Akma ihtimali veya imkânı bulunmak

ALABİLMEK

[-i]

[nesnesiz]

  • Alma ihtimali veya imkânı bulunmak

    Mamafih arada bir ufak tefek işleri de kendi hesabıma alabiliyorum. - Nazım Hikmet

  • Almaya gücü yetmek
  • Alma becerisi bulunmak

KALABALIK

[isim]

  • Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu

    Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum. - Ahmet Haşim

  • Gereksiz, karışık şeyler topluluğu

[sıfat]

  • Sayıca çok

    O kalabalık caddenin canlılığı çok hoşumuza gidiyor. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalabalık etmek

Birleşik Kelimeler: kalabalık ağızlı, ağzı kalabalık, başı kalabalık, kuru kalabalık, ağız kalabalığı, laf kalabalığı

YALAKALIK

[isim]

  • Dalkavukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalakalık etmek

AYIKLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek

    Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayıkla pirincin taşını!

BALIKLAMA

[zarf]

  • Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde

    Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek)

    Bu ilginç resimden yola çıkarak yaratacağı öykünün içine gönüllü olarak balıklama daldı. - İnci Aral

BAKKALİYE (Kelime Kökeni: Arapça baḳḳāliyye)

[isim]

[eskimiş]

  • Bakkalda satılan ürünler

ÇALAKALEM

[zarf]

  • Gelişigüzel, durmadan yazarak

    Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

İLAÇLAMAK

[-i]

  • İlaç sürmek
  • Mikroplardan arındırmak, zararlı böceklerden korunmak amacıyla ilaç püskürtmek veya sıkmak

    Ekici borç harç ilaçlayacaktı tarlasını. - Necati Cumalı

AÇKILAMAK

[-i]

  • Açkı ile parlatmak

AÇIKLAMAK

[-i]

  • Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
  • Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek

    Ben siyasal tavrımı ağlayarak açıkladım. - Ayla Kutlu

  • Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
  • Açıkça söylemek, ifşa etmek

    Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı. - Tarık Buğra

  • Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek

ALÇILAMAK

[-i]

  • Alçı ile sıvamak

    Duvarın deliklerini alçıladım.

KAÇAMAKLI

[sıfat]

  • Kesin olmayan, yargı bildirmeyen ve her iki tarafa da çekilebilen (söz, cevap, davranış)

    Maksada hep kaçamaklı yollardan ulaşmak istemişlerdir. - Refik Halit Karay

AÇABİLMEK

[-i]

  • Açma ihtimali veya imkânı bulunmak
  • Açmayı becermek

    Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir. - Nezihe Araz

BELÇİKALI

[isim]

  • Belçika halkından veya bu halkın soyundan olan kimse