AÇIKLATABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
AÇIKLATABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 98 kelime bulunuyor. 6 harfli AÇIKLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BALÇIK12,
ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)
- Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı
Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre
ALETLİ
- Aleti olan veya aletle yapılan
Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik
KALTAK
- Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
- Kuskunsuz eyer
- İffetsiz, namussuz kadın
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı
KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)
-
Nitelik
Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan
Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski
KELKİT
- Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri
KELLİK
-
Kel olma durumu
Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin
- Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
- Çıplak, bitkisiz yer
LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)
-
En azından, hiç olmazsa
Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin
LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)
- Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
Ata Sözleri ve Deyimler
- laklak etmek
TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası
TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)
- Buluşma, kavuşma
TEKLİK
- Tek, bir olma durumu
- Kelimelerde bir varlığı veya çekimli fiillerde bir kişiyi bildiren biçim, tekil, müfret, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-i-m, gel-di-m vb
-
Lira
Seni satmam çocuğum / Dört yüz bin tekliğe - Sait Faik Abasıyanık
TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)
- Sert bir Meksika içkisi
TELLAK (Kelime Kökeni: Arapça tellāk)
- Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek
ATLAMA
-
Atlamak işi
Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma
- Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı
Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması
ATAMAK
- Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak