AÇIKLATABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AÇIKLATABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 195 kelime bulunuyor. 5 harfli AÇIKLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇEM11, BIÇAK11, BİÇME11, BAKAÇ10, BEKÇİ10, ÇIKMA10, ÇAKIM10, ÇALIM10, KAMÇI10, AÇMAK9, AÇLIK9, ALMAÇ9, AKÇIL9, BIKMA9, BAKIM9, ÇİMEK9, ÇİTME9, ÇIKAK9, ÇITAK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇAMAT9, ÇALTI9, ÇAKIL9, ÇAKMA9, ÇALIK9, ÇALKI9, ÇALMA9, ÇATMA9, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, KAÇMA9, KAÇLI9, KAÇIK9, KALIÇ9, KAKIÇ9, LAKÇI9, MİÇEL9, MAÇKA9, TIKAÇ9, TAÇLI9, ABALI8, ALÇAK8, BİTME8, BİLME8, BALLI8, BALKI8, BALIK8, BAKMA8, BAKAM8, BETİM8, BATMA8, BATKI8, BATIL8, BATIK8, ÇİLEK8, ÇATAK8, ÇATAL8, ÇAKAL8, ÇALAK8, ÇELİK8, ÇEKİK8, ETÇİK8, ETÇİL8, İMBAT8, KAÇTA8, KAÇAK8, KALÇA8, KAKAÇ8, KIBLE8, LAMBA8, LAÇKA8, MABET8, MABAT8, TEKÇİ8, ATMIK7, ABLAK7, ALKIM7, AKABE7, BİTEK7, BİLET7, BİLEK7, BALTA7, BALET7, BALAT7, BAKLA7, BELLİ7, BELKİ7, BELİT7, BELİK7, BETİK7, BATİK7, BATAK7, İBATE7, İMALI7, İKBAL7, KATIM7, KABAK7, KABİL7, KALBİ7, KALIM7, KAKIM7, KILMA7, TABAK7, TIKMA7, TABLA7, TAKIM7, TEBAA7, ATMAK6, ATAMA6, ALMAK6, ALLIK6, ALLEM6, AMELİ6, ALTLI6, ALTIK6, AKLIK6, AKEMİ6, AKMAK6, EMLAK6, EMLİK6, EMTİA6, ITLAK6, İTMEK6, İMALE6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, KITAL6, KLİMA6, KAMET6, KAMİL6, KATIK6, KATKI6, KATLI6, KATMA6, KALEM6, KALIT6, KALMA6, KALIK6, KAİME6, KAKMA6, KEMAL6, KEMİK6, KELAM6, LAMEL6, MİLEL6, MİLAT6, METİL6, METAL6, MALİK6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MAKAK6, MAİLE6, MELAL6, MEKİK6, MELİK6, MATLA6, TAMİK6, TALİM6, TAKMA6, TAKİM6, ALKİL5, AKALA5, AKAİT5, ALAKA5, ETLİK5, ELLİK5, İLKEL5, İLLET5, KİKLA5, KİTLE5, KATİL5, KALAK5, KETAL5, KELİK5, KELLİ5, TİKEL5, TALİL5, TALİK5, TALAK5, TAKLA5, TAKKE5, TELLİ5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİL5

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)

[isim]

[kimya]

  • Alkol kökü

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)

[isim]

  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)

[eskimiş]

[felsefe]

  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle

[tıp]

  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını

KETAL

[isim]

  • Çirişli bir tür parlak bez

KELİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eski ayakkabı

KELLİ

[edat]

[halk ağzında]

  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı