AÇIKLANABİLMEK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

AÇIKLANABİLMEK harflerini içeren 9 harfli 29 kelime bulunuyor. 9 harfli AÇIKLANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BIÇAKLAMA16, ÇIKABİLME16, AÇABİLMEK15, BELÇİKALI15, ÇAKABİLME15, ÇALABİLME15, AÇKILANMA14, AÇKILAMAK14, AÇIKLANMA14, AÇIKLAMAK14, ALÇILANMA14, ALÇILAMAK14, KAÇAMAKLI14, BALIKLAMA13, ÇALKANMAK13, ÇALAKALEM13, İLAÇLAMAK13, İLAÇLANMA13, ANABİLMEK12, AKABİLMEK12, ALABİLMEK12, BALLANMAK12, BALKANLIK12, ÇANAKKALE12, KALABALIK12, ANIKLAMAK11, AKILLANMA11, KINALAMAK11, KILLANMAK11

ANIKLAMAK

[-i]

[eskimiş]

  • Hazırlamak

AKILLANMA

[isim]

  • Akıllanmak durumu

KINALAMAK

[-i]

  • Kına koymak, kına ile boyamak

    Ellerini kınaladı.

KILLANMAK

[nesnesiz]

  • Kılları çıkmak
  • Bıyığı, sakalı çıkmak

[argo]

  • Şüphe etmek

ANABİLMEK

[-i]

  • Anma ihtimali veya imkânı bulunmak

AKABİLMEK

[nesnesiz]

  • Akma ihtimali veya imkânı bulunmak

ALABİLMEK

[-i]

[nesnesiz]

  • Alma ihtimali veya imkânı bulunmak

    Mamafih arada bir ufak tefek işleri de kendi hesabıma alabiliyorum. - Nazım Hikmet

  • Almaya gücü yetmek
  • Alma becerisi bulunmak

BALLANMAK

[nesnesiz]

  • Bal bulaşmak, bal sürülmek

[mecaz]

  • Tatlılaşmak, tatlanmak, olgunlaşmak

    Meyveler onun için çoğalıyor, ballanıyor. - Refik Halit Karay

BALKANLIK

[sıfat]

  • Sıradağlarla kaplı olan (yer)

ÇANAKKALE

[isim]

  • Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KALABALIK

[isim]

  • Çok sayıda insanın bir araya gelmesiyle oluşan insan topluluğu

    Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum. - Ahmet Haşim

  • Gereksiz, karışık şeyler topluluğu

[sıfat]

  • Sayıca çok

    O kalabalık caddenin canlılığı çok hoşumuza gidiyor. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalabalık etmek

Birleşik Kelimeler: kalabalık ağızlı, ağzı kalabalık, başı kalabalık, kuru kalabalık, ağız kalabalığı, laf kalabalığı

BALIKLAMA

[zarf]

  • Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde

    Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek)

    Bu ilginç resimden yola çıkarak yaratacağı öykünün içine gönüllü olarak balıklama daldı. - İnci Aral

ÇALKANMAK

[nesnesiz]

  • Çalkama işine konu olmak
  • Deniz, göl dalgalanmak

    Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[mecaz]

  • Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak

[mecaz]

  • Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak

    Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur. - Haldun Taner

ÇALAKALEM

[zarf]

  • Gelişigüzel, durmadan yazarak

    Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

İLAÇLAMAK

[-i]

  • İlaç sürmek
  • Mikroplardan arındırmak, zararlı böceklerden korunmak amacıyla ilaç püskürtmek veya sıkmak

    Ekici borç harç ilaçlayacaktı tarlasını. - Necati Cumalı