Açık ile Başlayan Kelimeler
AÇIK ile başlayan 42 kelime bulunuyor. Başında AÇIK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Açık kelimesinin anlamı nedir? Açık ile biten kelimeler. İçinde açık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
AÇIKLAŞTIRILMAK25
14 Harfli Kelimeler
AÇIKLAYIVERMEK28, AÇIKLAŞTIRILMA24, AÇIKLAYABİLMEK23, AÇIKLANABİLMEK21, AÇIKLATABİLMEK21
13 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLEŞMEK34, AÇIKLAYIVERME27, AÇIKLAYICILIK25, AÇIKLAŞTIRMAK22, AÇIKLAYABİLME22, AÇIKLANABİLME20, AÇIKLATABİLME20, AÇIKLANABİLİR19
12 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLEŞME33, AÇIKGÖZLÜLÜK33, AÇIKLIKÖLÇER26, AÇIKLAŞTIRMA21
10 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZLÜK29, AÇIKLAYICI21, AÇIKLAŞMAK18, AÇIKLAMALI16, AÇIKLANMAK15, AÇIKLATMAK15
9 Harfli Kelimeler
AÇIKLAYIŞ19, AÇIKLAŞMA17, AÇIKLANIŞ17, AÇIKLAYAN15, AÇIKLIKLA14, AÇIKLATMA14, AÇIKLANMA14, AÇIKLAMAK14, AÇIKLANAN13
8 Harfli Kelimeler
AÇIKAĞIZ23,
7 Harfli Kelimeler
AÇIKGÖZ24, AÇIKLIK12, AÇIKTAN11
6 Harfli Kelimeler
AÇIKÇI14, AÇIKÇA13
4 Harfli Kelimeler
AÇIK8
AÇIK
-
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte. - Erendiz Atasü
-
Engelsiz, serbest
Açık yol.
-
Örtüsüz, çıplak
Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı. - Ahmet Kabaklı
-
Boş
Kâğıtta açık yer kalmadı.
-
Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal
Açık kadro.
-
Aralığı çok
Açık adımlarla.
-
Çalışır durumda olan
Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar. - Ömer Seyfettin
-
Kolay anlaşılır, vazıh
Açık, dobra sualleriyle karşısındakinin en azından keyfini kaçırır. - Emine Işınsu
-
Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen
Bu adamın her işi açıktır.
-
Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen
Her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o. - Tarık Buğra
-
Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı
Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu. - Ömer Seyfettin
- Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.)
-
Belirgin bir biçimde
İnsan, mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi? - Mahmut Yesari
-
Bir gereksinimin karşılanamaması durumu
Bütçe açığı.
Ülkenin doktor açığı.
-
Belli bir yerin biraz uzağı
Tren yolu nehrin açığından geçer.
-
Denizin kıyıdan uzakça olan yeri
Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır. - Behçet Necatigil
Ata Sözleri ve Deyimler
- açığa çıkarmak
- açığa çıkarmak
- açığa çıkarmak
- açığa çıkmak
- açığa vurmak
- açığı çıkmak
- açığını aramak
- açığını bulmak
- açığını kapamak (veya kapatmak)
- açık ağız aç kalmaz
- açık düşmek
- açık etmek
- açık kapamak
- açık kapı bırakmak
- açık konuşmak
- açık olmak
- açık olmak
- açık söylemek
- açıkta bırakmak
- açıkta kalmak (veya olmak)
- açık tutmak
- açık vermek
- açık yaraya tuz ekilmez
Birleşik Kelimeler: açık açık, açık ağıl, açıkağız, açık ağızlı, açık alan, açık ara, açık artırma, açık bilet, açık bono, açık bölge, açık büfe, açık celse, açık ciro, açık çek, açık deniz, açık devre, açık dolaşım sistemi, açık durum, açık duruşma, açık düşmek, açık eksiltme, açık elli, açık fikirli, açık giyim, açık görüş, açıkgöz, açık gri, açık hava, açık hece, açık hesap, açık imza, açık işletme, açık kahverengi, açık kalp ameliyatı, açık kalpli, açık kapı, açık kart, açık kestane, açık kırmızı, açık kredi, açık liman, açık lise, açık maaşı, açık mavi, açık mektup, açık ordugâh, açık oturum, açık oy, açık öğretim, açık önerme, açık pazar, açık pembe, açık piyasa, açık poliçe, açık raf, açık rejim, açık saçık, açık saman rengi, açık sarı, açık sayım, açık seçik, açık senet, açık sözlü, açık şehir, açık taşıt, açık teşekkür, açık tohumlular, açık toplum, açık tribün, açık yara, açık yeşil, açık yol, açık yürekli, açık zaman, ağzı açık, alnı açık, bahtı açık, başı açık, eli açık, gözü açık, kapısı açık, sağ açık, sofrası açık, sol açık, ucu açık, uğuru açık, yarı açık cezaevi, açığa alınmak, açığa almak, açıktan açığa, bütçe açığı, dış ticaret açığı
AÇIKTAN
- Bir yerin uzağından
- Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak
- Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın
-
Ayrıca, ek olarak
Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. - Muzaffer İzgü
Ata Sözleri ve Deyimler
- açıktan (para) kazanmak
- açıktan almak
- açıktan geçmek
- açıktan para almak
Birleşik Kelimeler: açıktan açığa, açıktan atamak, açıktan atanmak, açıktan tayin
AÇIKLIK
- Açık olma durumu, aleniyet
-
Uzaklık, mesafe
O köprünün açıklığı da hemen hemen aynı açıklıkta bizim köprüyle. - Ayşe Kulin
- Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer
- Boş ve geniş yer, meydanlık
-
Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu
Demokrasi bir açıklık rejimidir.
-
Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh
Onlar bu faaliyetleriyle övünedursunlar konuşup yazmada açıklık erdemi yeter de artar bile gerçek aydınlara. - Nermi Uygur
- Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik
Ata Sözleri ve Deyimler
- açıklığa kavuşmak
- açıklık getirmek
- açıklık kazanmak
Birleşik Kelimeler: açıklıkölçer, açıklık politikası, ağzı açıklık, alnı açıklık, bahtı açıklık, başı açıklık, dik açıklık, gözü açıklık, sağ açıklık, uğuru açıklık, göz açıklığı, zihin açıklığı
AÇIKLANAN
- Açıklamalar sonunda ortaya çıkması beklenen kavram, açıklayan
AÇIKLAMA
-
Açıklamak işi, izah
Hiçbir açıklama yapmadan çıkıyorum odadan. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- açıklama yapmak
Birleşik Kelimeler: açıklama cümlesi, düzen açıklaması
AÇIKÇA
-
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre
Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış. - Yaşar Nabi Nayır
AÇIKLIKLA
- Açık bir biçimde, açık olarak
AÇIKLATMA
- Açıklatmak işi
AÇIKLANMA
- Açıklanmak işi
AÇIKLAMAK
- Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
-
Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek
Ben siyasal tavrımı ağlayarak açıkladım. - Ayla Kutlu
- Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
-
Açıkça söylemek, ifşa etmek
Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı. - Tarık Buğra
- Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek
AÇIKÇI
- Borsada fiyat dalgalanmalarından yararlanarak açıktan para kazanan kimse
AÇIKLANMAK
-
Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek
Babasının silahlarını kullanmış olması da açıklanır böylece. - Ahmet Ümit
AÇIKLATMAK
- Açıklamasını sağlamak
AÇIKLAYAN
- Açıklanan
AÇIKLAMALI
-
Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı
Açıklamalı deyimler.