[sıfat]

• Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

[sıfat]

• Açı ile ilgili, zaviyevi

[isim]

• Açınmak işi

[isim]

• Açılmak işi

  Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. - Çetin Altan

• Çatlama

[sinema]

[televizyon]

• Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama

[spor]

• Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi

[isim]

[bitki bilimi]

• Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron)

[isim]

• Açınma işi, inkişaf

[matematik]

• Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine yayılması, inkişaf

[isim]

• Açılma işi

• Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma

• Yeni bir bakış açısı getirme

  Hüzünlü bir açılım yerine yer yer gülümseten bir anlatımı koydum. - Ayla Kutlu

[gök bilimi]

• Sağ açıklık

  Güneş'in bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir.

[matematik]

• Bir kısaltma veya formülün açık biçimi

[isim]

• Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç

• Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç

  Salçanın tenekesini açacakla zor açtım.

[halk ağzında]

• Anahtar

[zarf]

• Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre

  Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış. - Yaşar Nabi Nayır

[isim]

• Açma yapan veya satan kimse

[isim]

• Açkı yapan kimse, perdahçı

• Anahtarcı

[isim]

• Açılma işi

• Yeni bir yapının, yerin veya kuruluşun çalışmaya başlaması, küşat

[isim]

[ekonomi]

• Borsada fiyat dalgalanmalarından yararlanarak açıktan para kazanan kimse