[nesnesiz]

• Açıklama işi yapılmak, izah edilmek, ifşa edilmek

  Babasının silahlarını kullanmış olması da açıklanır böylece. - Ahmet Ümit

[-i]

• Açkı işi yaptırmak, perdahlatmak

[nesnesiz]

• Açkı yapılmak, perdahlanmak

[-e]

[-i]

• Açıklamasını sağlamak

[sıfat]

• Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı

  Açıklamalı deyimler.

[nesnesiz]

• Açtırma işi yaptırılmak

[nesnesiz]

• Açımlama işine konu olmak

[isim]

• Açılabilmek işi

[nesnesiz]

• Açık duruma gelmek

• Rengi açılmak

[-i]

• Açınmasını sağlamak

[matematik]

• Bir cismin yüzeyini açarak bir düzlem üzerine yaymak

  Konileri açındırırız ama küreyi açındıramayız.

[sinema]

[televizyon]

• Alıcıda kullanılan boş film üzerindeki gizli görüntüyü görülebilir biçime sokmak amacıyla filmi kimyasal işlemden geçirmek

[sıfat]

• Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan

  Bazı kadın yazarlarsa her şeyi göze alıp itirafçı, iç dünyalarını açıklayıcı bir yol seçerler. - Tomris Uyar

[dil bilgisi]

• Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): `Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır` cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır

[ünlem]

• Şaşma, hatırlama, sevinme, acıma, üzülme, kızma vb. duyguların anlatımına güç kazandıran söz

  A, ne güzel!

  A, sen burada mıydın?

[isim]

• Açılıvermek işi

[isim]

• Açıkgözlülük

[isim]

• Açgözlü olma durumu, doymazlık, gözü doymazlık, harislik, tamahkârlık, tamah

  Gönlü o kadar geniş imiş ki sair yoksullar gibi imarethaneden bir tas çorba içmeyi dahi açgözlülük sayarmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• açgözlülük etmek