AZGINLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AZGINLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli AZGINLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Azgınlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Azgınlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

AZGIN13, GAZLI13, ILGAZ13, GAZAL12, GAMLI11, ALGIN10, LAZIM10, MANGA10, NAZIM10, ZAMLI10, AZMAN9, AŞAMA9, ALMAŞ9, MALAZ9, NAMAZ9, NAZLI9, ŞANLI9, ŞAMAN9, ZANLI9, ZAMAN9, ALAZA8, NAZAL8, NAMLI7, ANLAM6, ANALI6, ALMAN6

ANLAM

[isim]

[dil bilimi]

  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör

[mantık]

  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda

ANALI

[sıfat]

  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)

[isim]

  • Cermen soyundan olan halk
  • Bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü

NAMLI

[sıfat]

  • Ünlü

    Namlı, şanlı, iri yarı bir delikanlının buncacık kıza âşık olması ne demekti? - İlhan Tarus

Birleşik Kelimeler: namlı şanlı

[isim]

[halk ağzında]

  • Samanından ayrılmış arpa, buğday yığını

ALAZA

[isim]

[halk ağzında]

  • Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb

NAZAL (Kelime Kökeni: Fransızca nasal)

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Genizsil

AZMAN

[sıfat]

  • Aşırı gelişmiş

[isim]

  • Kerestelik tomruk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... azmanı

Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı

AŞAMA

[isim]

  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
  • Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale

    Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu

[spor]

  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

MALAZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Sulak yer
  • Sürülmemiş, ot bürümüş toprak
  • Su altında kalan, su basmış tarla

NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat

    Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namaz (veya namazını) kılmak
  • namaza durmak
  • namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
  • namazı kılınmak

Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı

NAZLI

[sıfat]

  • Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı

    Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu. - Tarık Buğra

  • Özen isteyen, nazik
  • Sağlığını, dayanıklılığını çabuk yitiren

[zarf]

  • Üstüne titrenilerek, değer verilerek

    Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm. - Peyami Safa

ŞANLI

[sıfat]

  • Tanınmış, ünlü

    O gün bu şanlı fırka kumandanını görebilmek hepimiz için bir emeldi. - İbrahim Alâeddin Gövsa

  • Yüce, ulu, büyük

    Milletimin büyük ve şanlı mazisi hatıramda uyanıyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

Birleşik Kelimeler: şanlı şöhretli, anlı şanlı, namlı şanlı

ŞAMAN

[isim]

  • Şamanlıkta büyü yapan, gelecekten haber verdiğine, ruhlarla ilişki kurarak hastalıkları iyileştirdiğine inanılan kimse, kam

[isim]

  • Şamanlığa mensup olan kimse

ZANLI

[sıfat]

[hukuk]

  • Şüpheli