AZAMETLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AZAMETLİ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli AZAMETLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AZAMİ9, İZLEM9, İLZAM9, MEZAT9, MALAZ9, MATİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ZALİM9, ALİZE8, İZALE8, TEZLİ8, TALAZ8, AMELİ6, EMTİA6, İMALE6, MİLAT6, METİL6, METAL6, MAİLE6, MATLA6, TALİM6, TEALİ5

TEALİ (Kelime Kökeni: Arapça teʿālī)

[isim]

[eskimiş]

  • Yükselme, yücelme

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)

[isim]

  • Hz. İsa'nın doğduğu gün

[mecaz]

  • Herhangi bir olayın başlangıcı

    Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan

Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat

METİL (Kelime Kökeni: Fransızca méthyle)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş hidrokarbon kökleri serisinin ilk basamağı

METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)

[isim]

[kimya]

  • Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde

[sıfat]

  • Bu maddeden yapılmış

    Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak

  • Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı

Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Gök cisimlerinin doğması
  • Gök cisimlerinin doğduğu yer

[edebiyat]

  • Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti

TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)

[isim]

  • Öğretim
  • Alıştırma

    Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık. - Yahya Kemal Beyatlı

[askerlik]

  • Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi

    Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talim etmek
  • talim etmek

Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)

[isim]

[coğrafya]

  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize

İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu

TEZLİ

[sıfat]

  • Tezi olan, bir iddia ileri süren

TALAZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Dalga, kasırga
  • İpekli kumaşların örselenmesiyle yüzündeki tellerde oluşan kabarıklık

AZAMİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿẓamī)

[sıfat]

  • En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

    Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]

  • Maksimum