[isim]

• Azerbaycan Türkü

[isim]

• En eski jeolojik sistem

[sıfat]

• İçinde fosil bulunmayan (toprak)

[sıfat]

• Aşırı gelişmiş

[isim]

• Kerestelik tomruk

Ata Sözleri ve Deyimler

• ... azmanı

[isim]

[halk ağzında]

• Küçük su birikintisi, gölcük

• Bataklık

[nesnesiz]

• Taşkınlıkta ileri gitmek

  Çocuklar azdı.

• Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak

  Deniz azdı.

• Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek

  Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. - Ahmet Haşim

• Cinsel duyguları artmak

• Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek

• Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak

  Katır, atla eşekten azmış bir hayvandır.

• Bitkiler, aşırı büyümek

Ata Sözleri ve Deyimler

• azan kurda kızan köpek
• azmış kudurmuştan beterdir

[isim]

• Az olma durumu

  Bu hususlardaki vesikaların azlığı maalesef ancak küçük bir ipucu üzerinde yapılan tahminlerden ibaret kalıyor. - Asaf Halet Çelebi

• Azınlık

[sıfat]

• En çok, en üst, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), maksimum, maksimal

  Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum. - Yahya Kemal Beyatlı

[matematik]

• Maksimum

[sıfat]

• Gözü bir şeyden yılmayan, azgın

  Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]

• Çok şiddetli, korkunç

  En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[sıfat]

[eskimiş]

• Başıboş, erkin, serbest

  Elli yıldır şu ömür kervanının yolcusuyum / Öyle her yoldaşı sevmezse de azade huyum - İbrahim Alâeddin Gövsa

[zarf]

• Başıboş, erkin, serbest olarak

  Gürültüden azade yaşamak.

[isim]

[eskimiş]

• Ermiş kadın

[sıfat]

• Azmış olan, azılı, kudurgan

  Bakışları insanlıktan çıkmış, sanki karşımda ürkmüş, azgın bir hayvan var. - Ahmet Ümit

• Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten)

• Çok yaramaz (çocuk)

• Cinsel istekleri aşırı olan

  Senin gibi azgın bir delikanlıya vereceğim ilk ders, doyurabildiğin kadının sana vereceği tadın ne kadar önemli olduğudur. - Reha Mağden

• Coşmuş, taşmış

  Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu. - Azra Erhat

• Gözü hiçbir şeyden yılmayan

[isim]

• Bir domino oyunu türü

[isim]

[bitki bilimi]

• Sarısabır