AYŞEKADIN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AYŞEKADIN harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli AYŞEKADIN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DANIŞ11, KAYIŞ11, YANIŞ11, YAKIŞ11, AYDIN10, KAYŞA10, ŞAYKA10, ŞAYAN10, ŞAYAK10, AŞKIN9, AKŞIN9, DAYAK9, KANIŞ9, NAKIŞ9, ANDIK8, ADINA8, KAŞAN8, KADIN8, KEŞAN8, KAYIN8, YANIK8, YANKI8, YAKIN8, DEKAN7, KENYA7, KAYAN7, YANAK7

DEKAN (Kelime Kökeni: Almanca Dekan)

[isim]

  • Üniversitelerde bir fakültenin yönetiminden sorumlu profesör

Birleşik Kelimeler: dekan yardımcısı

KAYAN

[sıfat]

  • Kayarak yer değiştiren

[isim]

[halk ağzında]

  • Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş

[isim]

[halk ağzında]

  • Dağdan inen sel

YANAK

[isim]

  • Yüzün göz, kulak ve burun arasındaki bölümü

    Dedim dilber yanakların kızarmış / Dedi çiçek taktım gül yarasıdır - Âşık Ömer

  • Lastik tekerlekli taşıtlarda lastiğin jant ile yere temas eden bölümü arasında kalan yan yüzeyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yanağına kan gelmek
  • yanağından kan damlamak

Birleşik Kelimeler: yanak yanağa

ANDIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Sırtlan

ADINA

[zarf]

  • Bir şeyin veya bir kimsenin namına, hesabına, yerine

    Haklı bir öfke adına da olsa bir insandan, aklını yüreğinden ayırması istenemez. - Sabahattin Eyuboğlu

KAŞAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Hizmet veya binek hayvanları durup işeme

Birleşik Kelimeler: kaşan yeri

KADIN

[isim]

  • Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen

    Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan

[mecaz]

  • Hizmetçi bayan

[eskimiş]

  • Bayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kadının fendi, erkeği yendi
  • kadının yüzünün karası erkeğin elinin kınası
  • kadın olmak

Birleşik Kelimeler: kadınana, kadın avcısı, kadın başına, kadın berberi, kadınbudu, kadındüğmesi, kadınevi, kadıngöbeği, kadın hareketi, kadın hastalıkları, kadın kadına, kadın kadıncık, kadınnine, kadın terzisi, kadın ticareti, kadıntuzluğu, kadınlar hamamı, ana kadın, ayşekadın, bohçacı kadın, genel kadın, kiralık kadın, kötü kadın, temizlikçi kadın, yazıcı kadın, bilim kadını, ev kadını, hayat kadını, iş kadını, Osmanlı kadını, salon kadını, sokak kadını

KEŞAN

[isim]

  • Edirne iline bağlı ilçelerden biri

KAYIN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerin örnek bitkisi olan, 30-40 metre boyunda, 2 metre çapında, kışın yapraklarını döken, kerestesi beyaz ve değerli olan bir orman ağacı (Fagus orientalis)

[sıfat]

  • Bu ağaçtan yapılmış

Birleşik Kelimeler: Avrupa kayını, doğu kayını

[isim]

  • Kadın veya kocaya göre birbirlerinin erkek kardeşi, kayınbirader, ini

    Sabahleyin kaynım beni bir katıra bindirdi. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: kayınbaba, kayınbirader, kayınpeder, kayınvalide, kaynana

YANIK

[sıfat]

  • Yanmakta olan

    Binada yanık lamba bırakmayın.

  • Yanmış olan

    Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu. - Reşat Enis

  • Rengi koyulaşmış

    Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız. - Sait Faik Abasıyanık

  • Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk

    Yanık bir çocuk.

  • Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan

[mecaz]

  • Bıkkın, üzüntülü, dertli

[mecaz]

  • Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili

    Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde - Cahit Sıtkı Tarancı

[isim]

  • Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz

    Halıdaki yanığı ördürmeli.

[isim]

  • Herhangi bir ısıdan meydana gelen doku bozukluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yanık kokmak

Birleşik Kelimeler: yanık rüzgâr, yanık ses, bağrı yanık, karayanık, yüreği yanık, amele yanığı, gece yanığı, güneş yanığı

YANKI

[isim]

  • Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko

    Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]

  • Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce veya tepki, akis, inikâs

    Bu çığlıklar, ağızdan ağıza, kulaktan kulağa geniş yankılarla bütün yurdu kaplıyordu. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yankı uyandırmak
  • yankı yapmak

Birleşik Kelimeler: yankı bilimi

YAKIN

[sıfat]

  • Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
  • Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

  • Aralarında sıkı ilgi bulunan

    Her birinin muhakkak bir yakın arkadaşı vardır. - Elif Şafak

  • Benzeyen, andıran, yaklaşan

    Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı. - Ömer Seyfettin

  • Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan

    Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın... - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

  • Uzak olmayan yer

    Yakınımızda otururlar.

[isim]

  • Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba

    En yakınlarından başlayarak herkese hayatı cehennem ettiği de doğrudur. - Murathan Mungan

[zarf]

  • Uzak olmadan

    Gelin, bana yakın oturun lütfen.

Birleşik Kelimeler: yakın akraba, yakın anlamlı, yakın benzeşme, yakın benzeşmezlik, Yakın Çağ, Yakın Doğu, yakın dost, yakın göçüşme, yakın koruma, yakın sesli, Yakın Şark, yakın takip, akla yakın, cana yakın, fırtınaya yakın rüzgâr

AŞKIN

[sıfat]

  • Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş

    Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk. - Abidin Dino

  • Benzerlerinden üstün
  • Çok, fazla

AKŞIN

[sıfat]

  • Doğuştan boya maddesi bulunmadığı için kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde ak olan (hayvan veya insan), çapar (I), albinos

DAYAK

[isim]

  • Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dayağa idmanlı olmak
  • dayak atmak
  • dayak cennetten çıkmıştır
  • dayak yemek

Birleşik Kelimeler: dayak arsızı, dayak düşkünü, dayak kaçkını, meydan dayağı, sıra dayağı

[isim]

  • Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
  • Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü

    Evimin dayağı, direğisin kara oğlum. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: duvar dayağı