AYIRTTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AYIRTTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli AYIRTTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KAYITIM12, YATIRIM12, AYIRMAK11, AYIRTMA11, KAYIRMA11, KAYITMA11, YIKATMA11, YIRTMAK11, YATIRMA11, YARATIM11, ARTIRIM10, KIRITMA10, YARATIK10, ARITMAK9, ARTIRMA9, ATTIRMA9, AKTARIM9, TIKATMA9, TAKIRTI9, KARARTI8, TARTMAK8

KARARTI

[isim]

  • Karaltı

    Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu. - Ömer Seyfettin

  • Kararmış yer, siyahlık

TARTMAK

[-i]

  • Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
  • Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
  • Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek

    Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek

    Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]

  • Dikkatle incelemek, değer biçmek

    Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: tartarak yenme

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ARTIRMA

[isim]

  • Artırmak işi

    Çocuk oyunlarının büyük çoğunluğu gibi heyecanı artırma zamanı geldi. - Ayla Kutlu

  • Açık artırma

Birleşik Kelimeler: açık artırma, değer artırma

ATTIRMA

[isim]

  • Attırmak işi

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

TIKATMA

[isim]

  • Tıkatmak işi

TAKIRTI

[isim]

  • Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses

    Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katının da kımıldadığını duyardık. - Ömer Seyfettin

ARTIRIM

[isim]

  • Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf
  • Müzayedede artırma

KIRITMA

[isim]

  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel

YARATIK

[isim]

  • Yaratılmış canlı varlık, mahluk

    Her varlık bir yaratıktır. Her yaratık da canlı. - Necip Fazıl Kısakürek

AYIRMAK

[-e]

[-i]

  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e]

[-den]

  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

  • Bir yeri bir engelle bölmek

[-den]

  • Birbirinden uzaklaştırmak

[-i]

  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

[-e]

[-den]

  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

[-den]

  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i]

[-den]

  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?

  • Bir şey veya yeri, bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, tahsis etmek

    Odayı çocuklara ayırmak.

AYIRTMA

[isim]

  • Ayırtmak işi
  • Otel, gazino, lokanta vb. yerlerle uçak, tren, otobüs gibi taşıtlarda yer ayırma işi, rezervasyon

KAYIRMA

[isim]

  • Kayırmak işi, iltimas

KAYITMA

[isim]

  • Kayıtmak işi