AYIBACAĞI ile Oluşan Kelimeler (AYIBACAĞI Kelime Türetme)
AYIBACAĞI harflerinden oluşan 31 kelime bulunuyor. AYIBACAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ayıbacağı kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
AYIBACAĞI25
6 Harfli Kelimeler
BAĞICI20, BAYAĞI18
5 Harfli Kelimeler
BAĞCI18, YAĞCI18, AYICI12, ABACI11, ACABA10
4 Harfli Kelimeler
AĞCI15, BAĞI14, YAĞI14, BAĞA13, BICI11, BACI10, BACA9, CABA9, YABA8
3 Harfli Kelimeler
CAĞ13, BAĞ12, YAĞ12, AĞI11, AĞA10, ACI7, BAY7, AYI6, ABA5, AYA5
2 Harfli Kelimeler
AĞ9, AB4, AY4, YA4
AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)
- Su
Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava
AY
-
Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz
Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!
- Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre
-
Yılın on iki bölümünden her biri, mah, meh
Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı.
-
Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre
Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
- ay aydın, hesap belli
- ay gibi
- ay harmanlanmak
- ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
- ayı görmeden bayram etme
- ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez
Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları
- Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh
Birleşik Kelimeler: Ay tutulması
YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)
-
`Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü
Yürü ya mübarek!
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ya Allah
- ya Rabbi (veya Rab)
- ya sabır
- ya sabır çekmek
- ya ya ya şa şa şa
Birleşik Kelimeler: yalelli
-
Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz
Ya, bu adam kim?
-
Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz
Yetişirim diyorsun, ya yetişemezsen?
-
Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz
Biz de gelelim mi? -Gelin ya.
-
Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz
Bu, söylenecek söz mü? -Söylenir ya. Azıcık yardımcı olsa ya.
-
Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz
Sen geldin, ya Ahmet? Siz karnınızı doyurdunuz, ya ben ne yapayım?
-
Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde `hele, özellikle` anlamlarında kullanılan bir söz
O çocuğun terbiyesine, zekâsına, çalışkanlığına diyecek yok, ya inceliği. Fırtına kırdı, döktü, yıktı, ya o ağaçlara verdiği zarar.
-
Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz
Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var. - Memduh Şevket Esendal
- Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya
Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya
ABA
- Abla
- Anne
- Yünün dövülmesiyle yapılan kalın ve kaba kumaş
- Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük
- Bu kumaştan yapılan
- Bu kumaştan yapılan ve dervişlerce giyilen hırka
- Kepenek (I)
Ata Sözleri ve Deyimler
- aba altında er yatar
- aba altından sopa (veya değnek) göstermek
- aba gibi
- abanın kadri yağmurda bilinir
- aba vakti yaba, yaba vakti aba
- abayı sermek
- abayı yakmak
Birleşik Kelimeler: aba güreşi
AYA
- Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
- Ayak tabanı
- Yaprakların düz ve parlak bölümü
Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası
AYI
- Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos)
- Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayı gibi
- ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
- ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
- ayıya kaval çalmak
- ayı yavrusu ile oynuyor
- ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
- ayıyı vurmadan postunu satmak
Birleşik Kelimeler: ayıbacağı, ayı balığı, ayıboğan, ayı gülü, ayıkulağı, ayı üzümü, ayı yürüyüşü, bozayı, cicimayı, Büyükayı, Küçükayı, dağ ayısı, denizayısı, marsıvan ayısı
ACI
-
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
Acıyı sever.
-
Tadı bu nitelikte olan
Acı kahvesini yudumluyordu. - Tarık Buğra
-
Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap
Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. - Peyami Safa
-
Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. - Yusuf Ziya Ortaç
- Çarpıcı, göz alıcı (renk)
-
Keskin, şiddetli
Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü
Ata Sözleri ve Deyimler
- acı (veya acılar) görmek
- acı acıyı keser, su sancıyı
- acı çekmek (veya duymak)
- acı gelmek
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- acısı çıkmak
- acısı içine (veya yüreğine) çökmek (veya işlemek)
- acısına dayanamamak
- acısını almak
- acısını almak
- acısını bağrına (veya içine) basmak (veya gömmek)
- acısını çekmek
- acısını çıkarmak
- acısını görmek
- acısı ortaya çıkmak
- acı söylemek
- acı vermek
Birleşik Kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı
BAY
- Parası, malı çok olan, zengin (kimse)
-
Erkeklerin ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü
Bay Doğan.
-
Erkek
Bir bay sizi arıyor.
Birleşik Kelimeler: ilbay, ilçebay
YABA
- Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı
BACA (Kelime Kökeni: Farsça bāce)
-
Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol
Bacaların ağzından çok dumanlar savruldu. - Lâtife Tekin
- Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği
- Çatı penceresi
Ata Sözleri ve Deyimler
- baca eğri de olsa duman doğru çıkar
- bacası tütmek
- bacası tütmez olmak
Birleşik Kelimeler: bacabaşı, baca dolgusu, baca fırıldağı, baca kaşı, baca kulağı, baca külahı, baca kürsüsü, baca şapkası, baca tomruğu, baca tomurcuğu, kör baca, arnavutbacası, ışık bacası, peribacası
CABA
-
Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey, bedava
Bu mâni benden sana caba olsun. - Salâh Birsel
-
(ca'ba) Fazla olarak, fazladan, üstelik
Kilometre başına bilmem ne kadar litre benzin dağıtılmış, yağ da caba! - Sait Faik Abasıyanık
AĞ
-
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Balık ağı. Tenis ağı.
- Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
-
Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke
Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü.
-
Tuzak
Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi
- Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
- Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağ atmak (veya bırakmak)
- ağ çekmek
- ağına düşürmek
Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı
- Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık
ACABA (Kelime Kökeni: Arapça ʿacebā)
-
Şüphe, kuşku
Aklınızda bir acaba kalmasın diye söyledim.
-
(a'caba:) Merak, kararsızlık veya kuşku anlatan bir söz, acep
Peki, yazarların, sanatçıların da ayrı bir cins olduğu ne zaman kabul edilecek acaba? - Adalet Ağaoğlu
BACI
-
Kız kardeş
Bizim bacınınsa yüzü kireç kesildi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan
Tam o sırada içeri Habeş bir bacı girdi. - Burhan Felek
- Büyük kız kardeş, abla
- Tarikat şeyhlerinin karısı
- Kadınlara söylenen bir seslenme sözü
AĞA
-
Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse
Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi. - Nazım Hikmet
- Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan
-
Ağabey
Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm. - Etem İzzet Benice
- Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san
- Cömert, eli açık
- Koca
-
Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san
Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ağa borç eder, uşak harç
- ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
- ağanın eli tutulmaz
- ağanın gözü ata tımardır
- ağanın gözü öküzü semiz eder
- ağanın gözü, yiğidin sözü
- ağanın malı çıkar, uşağın canı
Birleşik Kelimeler: ağababa, ağabey, ağa kapısı, ağa yamağı, ak ağa, hacıağa, hıyarağa, iç ağa, silahtar ağa, acemi ağası, alkış ağası, çarşı ağası, eyyam ağası, hadım ağası, harem ağası, hıyarağası, kahve ağası, kantar ağası, kapı ağası, kızlar ağası, kolağası, köy ağası, tatar ağası, yalı ağası, yeniçeri ağası