AYRINTICILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AYRINTICILIK harflerini içeren 7 harfli 32 kelime bulunuyor. 7 harfli AYRINTICILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYIRICI15, YILKICI15, YIRTICI15, CIYIRTI15, YILANCI14, CAYIRTI14, ARITICI13, KITIRCI13, CIRILTI13, ALTINCI12, KIYINTI12, KATIRCI12, YIKINTI12, AYNILIK11, AYRIKLI11, AYRILIK11, AYRINTI11, KAYINTI11, KAYITLI11, YANILTI11, YANKILI11, YANITLI11, YAKINTI11, YARINTI11, CIRTLAK11, KIRINTI10, YIRTLAK10, KANITLI9, KARINLI9, KALINTI9, KARINTI9, LAKIRTI9

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KARINLI

[sıfat]

  • Karnı olan
  • Karnı büyük ve çıkıntılı olan

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KARINTI

[isim]

[denizcilik]

  • Anaforlarda oluşan çevrinti
  • Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

LAKIRTI

[isim]

  • Söz, laf

    Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Boş söz, dedikodu, laf

    Lakırtıdır o, aldırma!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lakırtı ağzından dökülmek
  • lakırtı çıkarmak
  • lakırtı etmek
  • lakırtısı ağzında kalmak
  • lakırtısı mı olur?
  • lakırtısını etmek
  • lakırtı taşımak
  • lakırtıya boğmak
  • lakırtıya tutmak
  • lakırtı yetiştirmek
  • lakırtıyı ağzına tıkamak
  • lakırtıyı ezip büzmek
  • lakırtıyı kesmek

Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı

KIRINTI

[isim]

  • Bir şeyden ayrılan küçük parça, parçacık

    Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper. - Sait Faik Abasıyanık

[halk ağzında]

  • Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun

[mecaz]

  • Küçük kalıntı

[mecaz]

  • Eser, iz, belirti

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, ekmek kırıntısı

YIRTLAK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Göz kuyruğu yırtılmış gibi açık duran (göz)

AYNILIK

[isim]

  • Aynı olma durumu, özdeşlik, ayniyet

AYRIKLI

[sıfat]

  • Ayrı tutulmuş, benzerlerine uymayan, kural dışı olan, istisnai

AYRILIK

[isim]

  • Ayrı olma durumu
  • Birinden uzak düşme, firak, firkat

    Sevgiyi tanımayanlar ayrılığın acısını da bilmezler, özlemezler ve gurbet hissi duymazlar. - Mehmet Kaplan

  • Düşünce, görüş veya duygu arasındaki uymazlık, mübayenet

    Arapça konuşan milletler arasındaki ayrılıklar da onun dikkatini çekmemişti. - Mehmet Kaplan

[hukuk]

  • Evlilik birliğinin yargıç kararı ile geçici bir süre için kaldırılması

Birleşik Kelimeler: görüş ayrılığı

AYRINTI

[isim]

  • Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat, detay

    En küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksın. - Ahmet Ümit

  • Edebiyat veya sanat eserlerinde bir bütünün ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat

[tiyatro]

  • Bir tiyatro eserinde ana düşünceye yardımcı olan kelime, cümle veya eşya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayrıntıda boğulmak
  • ayrıntıya inmek

KAYINTI

[isim]

[halk ağzında]

  • Açlık bastırmaya, atıştırılmaya yarar yiyecek

KAYITLI

[sıfat]

  • Kaydı yapılmış, kayda geçirilmiş olan

    İkili, on bir Arap atının kayıtlı olduğu bir koşuya konmuştu. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Şarta bağlı

Birleşik Kelimeler: kayıtlı sermaye

YANILTI

[isim]

  • Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık, sehiv

YANKILI

[sıfat]

  • Yankısı olan

Birleşik Kelimeler: yankılı konuşma