AYRIMSAMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
AYRIMSAMA harflerini içeren 4 harfli 27 kelime bulunuyor. 4 harfli AYRIMSAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ayrımsama ile başlayan 4 harfli kelimeler. ayrımsama ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Ayrımsama olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SAYI8,
ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)
- Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
- Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arma donatmak
- arma soymak
- arma uçurmak (veya budatmak)
ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)
- Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer
Birleşik Kelimeler: arsa payı
ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)
- Eserler
Birleşik Kelimeler: asarıatika
- Yüzyıllar
SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)
-
Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi
Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
ARYA (Kelime Kökeni: İtalyanca aria)
- Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça
ASIR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣr)
-
Yüzyıl
Bu cümlelerin manaları yarım, bir asır sonra anlaşılacaktır. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Çağ
Birleşik Kelimeler: asrısaadet, saadet asrı
ASMA
- Asmak işi
-
Asılmış, asılı
Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan
- Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler
- Belirli bir tür üzüm veren bitki (Vitis)
Birleşik Kelimeler: asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması
AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)
-
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
Memleket saat ayarı.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.
-
Değer, derece
Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayar almak
- ayar etmek
- ayar vermek
Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı
AMMA (Kelime Kökeni: Arapça ammā)
-
Ama
İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız. - Osman Cemal Kaygılı
-
Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz
Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- amma da yaptın ha!
Birleşik Kelimeler: amma velakin
MARS (Kelime Kökeni: Arapça mers)
-
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması
Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- mars etmek
- mars olmak
- Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih
MAMA
-
Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı
Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: hazır mama
- Çaça, abla
Birleşik Kelimeler: cicimama
MASA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
Arkasındaki masada biri gözlüklü iki adam vardı. - Yusuf Atılgan
- Bu mobilya etrafında oturanların tümü
-
Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası.
- Düz duruşlu yer, düzlek yapı
- İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- masaya oturmak
- masaya yatırmak
Birleşik Kelimeler: masabaşı, masa örtüsü, masa saati, masa takvimi, masa tenisi, masa topu, masaüstü, yuvarlak masa toplantısı, ameliyat masası, bilardo masası, bilgisayar masası, buzul masası, daktilo masası, fiskos masası, içki masası, iflas masası, infaz masası, kriz masası, orta masası, oyun masası, peri masası, pinpon masası, reji masası, şeytanmasası, teşrih masası, tuvalet masası, ütü masası, yazı masası, yemek masası
SARI
- Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi
-
Bu renkte olan
Ortalık sarı bir toz bulutu içinde. - Adalet Ağaoğlu
- Soluk, solgun
Ata Sözleri ve Deyimler
- sarı çizmeli Mehmet Ağa
Birleşik Kelimeler: sarıağı, sarıağız, sarıasma, sarıbalık, sarı benek, sarı bez, sarıçalı, sarıçam, Sarıçam, sarı çıyan, sarıçiçek, sarıçiğdem, sarıdiken, sarıerik, sarıfiğ, sarıgöz, sarıhalile, sarıhani, sarıhumma, sarı ırk, sarıkanat, sarı kart, sarıkız, sarıkuyruk, sarı lira, sarı nokta, sarıpapatya, sarısabır, sarısalkım, sarı sendika, sarı sıcak, sarı yağ, sarı yağız, sarıyonca, sarızambak, açık sarı, kara sarı, kirli sarı, koyu sarı, altın sarısı, atasarısı, civciv sarısı, Hint sarısı, limon sarısı, saman sarısı, yumurta sarısı
SIRA
-
Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi
Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu biçimdeki topluluğun durumu
Sırayı bozmayın.
-
Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu
Boy sırası. Yaş sırası.
-
Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman
Bu sırada yan odadan sesler gelmeye başlamıştı. - İhsan Oktay Anar
-
Nöbet
Dalış sırası gene gelinceye dek o koca süngerden başka bir konudan söz etmedi. - Halikarnas Balıkçısı
-
Tahtadan oturak
Oturacak yerler tahta sıralardan olur. - Salâh Birsel
- Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya
-
Düzen
Sıraya girmek. Sıraya dizilmek.
-
Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve `ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde` anlamlarında kullanılan bir söz
Ardı sıra gelmek. Arkası sıra koşmak. Önü sıra gitmek. Yanı sıra yürümek.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıra (veya sırasını) savmak
- sıra olmak
- sırası düşmek
- sırası gelmek
- sırası gelmişken
- sırasına getirmek
- sırasına göre
- sırasını kaybetmek
- sıraya dizmek
- sıraya koymak
Birleşik Kelimeler: sıradağ, sıra dayağı, sıra dışı, sıra gecesi, sıra işi, sıra makinesi, sıra malı, sıra saygı, sıra sayı sıfatı, aklı sıra, ara sıra, ardı sıra, arkası sıra, bir sıra, keyfi sıra, önü sıra, peşi sıra, sırtı sıra, yanı sıra, o sırada, abece sırası, alfabe sırası, aşama sırası, söz sırası, tam sırası
YARA
-
Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
Yaranı tımar ettiler mi? - Nazım Hikmet
-
Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
Geminin omurgasındaki yara.
- Vücutta işlemekte olan çıban
-
Dert, üzüntü, acı
Bu yarayı deşmeyin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yara açmak
- yara almak
- yara işlemek
- yara kapanmak
- yarasını deşmek
- yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- yaraya merhem olmak
- yaraya tuz biber ekmek
- yarayı tazelemek
Birleşik Kelimeler: yara bandı, yara bere, yara otu, açık yara, ağır yara, kızılyara, ciğer yarası, dil yarası, gönül yarası, kalp yarası, yatak yarası, yürek yarası