AYARLATABİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

AYARLATABİLMEK harflerini içeren 8 harfli 38 kelime bulunuyor. 8 harfli AYARLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YABALAMA13, BAKLİYAT12, AYARTMAK11, AYARLAMA11, AYAKLAMA11, ATABİLME11, AKABİLME11, ABARTMAK11, AMELİYAT11, ALABİLME11, BALLAMAK11, KABARTMA11, KAYTARMA11, MATERYAL11, TAYLAMAK11, YAKALAMA11, YALATMAK11, YARATMAK11, YARALAMA11, AKTARİYE10, BALETLİK10, KRALİYET10, TABLAKAR10, ARKALAMA9, ARALATMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, ALTLAMAK9, ALALAMAK9, KİRALAMA9, KARALAMA9, KARAMELA9, KALAMATA9, KARTALMA9, KATMERLİ9, LAKRİMAL9, TELALAMA9, ATAERKİL8

ATAERKİL

[sıfat]

[toplum bilimi]

  • Soyda, temel olarak babayı alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden (topluluk), pederşahi, patriarkal

ARKALAMA

[isim]

  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALATMA

[isim]

  • Aralatmak işi

ARALAMAK

[-i]

  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

  • Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek

    Şu sandalyeleri biraz aralayınız.

[halk ağzında]

  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA

[isim]

  • Araklamak işi, çalma, aşırma

ALTLAMAK

[-i]

[mantık]

  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

ALALAMAK

[-i]

  • Gizlemek

    Fabrikayı uçaklardan gelebilecek tehlikelere karşı alaladılar.

KİRALAMA

[isim]

  • Kiralamak işi

[ekonomi]

  • Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının belli bir süre için ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi

[ekonomi]

  • Anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi durumu

KARALAMA

[isim]

  • Karalamak işi
  • El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  • Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde

    İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri

KARAMELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caramella)

[isim]

  • Karamel

KALAMATA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir tür etli ve büyük zeytin

Birleşik Kelimeler: kalamata zeytini

KARTALMA

[isim]

  • Kartalmak işi

KATMERLİ

[sıfat]

  • Katmeri olan, kat kat olan

    Katmerli çiçek.

  • Çok fazla olan, aşırı

    Hem vuruyor hem de suratına birbirinden ağır, birbirinden katmerli küfürler savuruyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: katmerli badem, katmerli birleşik zaman, katmerli iyelik, katmerli katmerli, katmerli yalan

LAKRİMAL (Kelime Kökeni: Fransızca lacrymal)

[sıfat]

[anatomi]

  • Gözyaşı kemiği bezesi

    İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor. - Peyami Safa

TELALAMA

[isim]

  • Telalamak işi