AYAKLANIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AYAKLANIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 101 kelime bulunuyor. 7 harfli AYAKLANIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYVALIK16, KIVANMA15, KIVRAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VINLAMA15, VARILMA15, AVLAMAK14, AVLANMA14, KAVLAMA14, KAVRAMA14, MANEVRA14, VARAKLI14, VAKARLI14, VAKLAMA14, AKVAREL13, ALAVERE13, KARAVAN13, KARAVEL13, KAKAVAN13, KALAVRA13, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYIKMAK11, AYRILMA11, KAYIRMA11, MAYALIK11, YIKANMA11, YIKAMAK11, YIRLAMA11, YANILMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YAKINMA11, YARILMA11, AYLAMAK10, AYLANMA10, AYNALIK10, AYAKLIK10, KAMELYA10, KENYALI10, KAYALIK10, KAYNAMA10, MALARYA10, NALAYIK10, YANAKLI10, YANLAMA10, YAKALIK10, YAKARMA10, YALANMA10, YALAMAK10, YARAMAK10, YARANMA10, ARILAMA9, ARINMAK9, ANMALIK9, ANILMAK9, ANIRMAK9, ALINMAK9, IKLAMAK9, IRALAMA9, KINAMAK9, KINLAMA9, KREMALI9, KANIKMA9, KANIRMA9, KANARYA9, KARIKMA9, KARILMA9, KARIMAK9, KARINMA9, KALINMA9, KAKILMA9, KAKMALI9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9, ARKALIK8, ARANMAK8, ARLANMA8, ANLAMAK8, ALMANAK8, AKLAMAK8, AKLANMA8, ALARMAK8, KANLAMA8, KANAMAK8, KARAMAN8, KARALIK8, KARAMAK8, KALAMAR8, KEMAKAN8, KENARLI8, KARLAMA8, LAMEKAN8, MALKARA8, MAKARNA8, MEKKARE8, ALKARNA7, NALEKAR7, NAKKARE7

ALKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca argagna)

[isim]

[denizcilik]

  • İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ

NALEKÂR (Kelime Kökeni: Farsça nālekār)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İnleyen, iniltili

    İçlerinden biri de ince, hazin, nalekâr bir sesle yavaş yavaş Kur'an okuyordu. - Memduh Şevket Esendal

NAKKARE (Kelime Kökeni: Arapça naḳḳāre)

[isim]

[tarih]

  • Mehterhanede yer alan, birbirine bağlı iki yarım küre benzeri ve iki değnekle vurularak çalınan bir davul türü

ARKALIK

[isim]

  • Sırt dayamaya yarayan yer

    Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

  • Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

  • Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

ARANMAK

[nesnesiz]

  • Arama işine konu olmak

    Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra

  • İsteklisi bulunmak

    Çok aranan bir kitap.

  • Eksikliği duyulmak

    Bugünlerde soba aranıyor.

  • Kendi kendine bir şeyler aramak
  • Şart koşulmak

    Asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. - Anayasa

  • Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek

    Sen aranıyorsun âdeta.

  • Kendisine eş veya sevgili aramak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aranıp taranmak

ARLANMA

[isim]

  • Utanma

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi

ALARMAK

[nesnesiz]

  • Kızarmak
  • Ala renkli duruma gelmek

KANLAMA

[isim]

  • Kanlamak işi

KANAMAK

[nesnesiz]

  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek

[mecaz]

  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak

KARAMAN

[isim]

  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Orta Anadolu'da yetiştirilen, kuyruğu iri ve yağlı bir tür koyun

Birleşik Kelimeler: akkaraman, morkaraman, güney karamanı

KARALIK

[isim]

  • Kara olma durumu
  • Karaya çalan leke

Birleşik Kelimeler: ağzı karalık, bahtı karalık, gözü karalık, yüzü karalık