AYAKLANDIRILMAK Harflerini İçeren 10 Harfli Kelimeler

AYAKLANDIRILMAK harflerini içeren 10 harfli 40 kelime bulunuyor. 10 harfli AYAKLANDIRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADIYAMANLI17, KAYDIRILMA17, YILDIRAMAK17, DAYILANMAK16, DAYANIRLIK16, DAYANILMAK16, AYKIRILAMA15, ADAMAKILLI15, ALDIRILMAK15, DAYANAKLIK15, DAYAKLANMA15, DAYAKLAMAK15, KANDIRILMA15, KARAYANDIK15, KALDIRILMA15, KAYIRILMAK15, LIKIRDAMAK15, YAKINLARDA15, AYRILANMAK14, AYIKLANMAK14, ADANALILIK14, YANKILAMAK14, YARILANMAK14, ARDAKLANMA13, AYARLANMAK13, AYAKLANMAK13, ADAKLANMAK13, KANARYALIK13, KALAYLAMAK13, KALAYLANMA13, KAYARLAMAK13, YAKALANMAK13, YALANLAMAK13, YARALANMAK13, ANLAMAKLIK12, AKILLANMAK12, KARINLAMAK12, ARKALANMAK11, ARAKLANMAK11, KARALANMAK11

ARKALANMAK

[nesnesiz]

  • Kendisine yardım edilmek, destek olunmak

ARAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Araklama işine konu olmak

KARALANMAK

[nesnesiz]

  • Karalama işi yapılmak
  • Kara duruma gelmek

[mecaz]

  • Leke sürülmek, kötülük yüklenmek

ANLAMAKLIK

[isim]

  • Anlama, kavrama

AKILLANMAK

[nesnesiz]

  • Karşılaşılan olayların sonuçlarından yararlanarak davranmak
  • Uslanmak

KARINLAMAK

[-e]

[denizcilik]

  • Gemi yanını dayamak

    Gemi rıhtıma karınlamış.

ARDAKLANMA

[isim]

  • Ardaklanmak durumu

AYARLANMAK

[nesnesiz]

  • Ayar edilmek, birbirine uygun duruma getirilmek

    Saat ayarlandı. Fiyatlar ayarlandı.

AYAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Çocuk yürümeye başlamak
  • Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek
  • Ayağa kalkıp gitmeye davranmak

    Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum. - Elif Şafak

[mecaz]

  • Toplu bir biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek

[mecaz]

  • Uyanmak, uyanıp kalkmak

    Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra

ADAKLANMAK

[nesnesiz]

[-le]

[halk ağzında]

  • Nişanlanmak

KANARYALIK

[isim]

  • Kanarya yetiştirilen yer

KALAYLAMAK

[-i]

  • Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını veya kabı kalay tabakası ile kaplamak

[mecaz]

  • Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak

[argo]

  • Sövmek

    Yıkılır kalırsam senin de seni besleyenin de gelmişini geçmişini kalaylarım, anladın mı? - Memduh Şevket Esendal

KALAYLANMA

[isim]

  • Kalaylanmak işi

KAYARLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Hayvanın eskiyen nallarını onarmak, eskiyen nalın çivilerini yenilemek
  • Düven taşlarını yeniden koymak veya onarmak
  • Sövmek, küfretmek

YAKALANMAK

[nesnesiz]

  • Yakalama işi yapılmak, ele geçirilmek
  • Birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkmak
  • Bir hastalığa tutulmak

    Nezleye yakalandı.

  • Karşılaşmak istenilmeyen birine veya kötü bir duruma tutulmak

    Evden çıkarken o adama yakalandı. Yağmura yakalandı.