AYAKLANDIRMAK Harflerini İçeren 10 Harfli Kelimeler

AYAKLANDIRMAK harflerini içeren 10 harfli 23 kelime bulunuyor. 10 harfli AYAKLANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DAYILANMAK16, DAYANILMAK16, DAYANAKLIK15, DAYAKLANMA15, DAYAKLAMAK15, KARAYANDIK15, YAKINLARDA15, AYRILANMAK14, AYIKLANMAK14, YANKILAMAK14, YARILANMAK14, ARDAKLANMA13, AYARLANMAK13, AYAKLANMAK13, ADAKLANMAK13, KANARYALIK13, KAYARLAMAK13, YAKALANMAK13, YARALANMAK13, KARINLAMAK12, ARKALANMAK11, ARAKLANMAK11, KARALANMAK11

ARKALANMAK

[nesnesiz]

  • Kendisine yardım edilmek, destek olunmak

ARAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Araklama işine konu olmak

KARALANMAK

[nesnesiz]

  • Karalama işi yapılmak
  • Kara duruma gelmek

[mecaz]

  • Leke sürülmek, kötülük yüklenmek

KARINLAMAK

[-e]

[denizcilik]

  • Gemi yanını dayamak

    Gemi rıhtıma karınlamış.

ARDAKLANMA

[isim]

  • Ardaklanmak durumu

AYARLANMAK

[nesnesiz]

  • Ayar edilmek, birbirine uygun duruma getirilmek

    Saat ayarlandı. Fiyatlar ayarlandı.

AYAKLANMAK

[nesnesiz]

  • Çocuk yürümeye başlamak
  • Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek
  • Ayağa kalkıp gitmeye davranmak

    Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum. - Elif Şafak

[mecaz]

  • Toplu bir biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek

[mecaz]

  • Uyanmak, uyanıp kalkmak

    Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra

ADAKLANMAK

[nesnesiz]

[-le]

[halk ağzında]

  • Nişanlanmak

KANARYALIK

[isim]

  • Kanarya yetiştirilen yer

KAYARLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Hayvanın eskiyen nallarını onarmak, eskiyen nalın çivilerini yenilemek
  • Düven taşlarını yeniden koymak veya onarmak
  • Sövmek, küfretmek

YAKALANMAK

[nesnesiz]

  • Yakalama işi yapılmak, ele geçirilmek
  • Birinin kendisini zor duruma düşürecek bir şeyi, bir suçu ortaya çıkmak
  • Bir hastalığa tutulmak

    Nezleye yakalandı.

  • Karşılaşmak istenilmeyen birine veya kötü bir duruma tutulmak

    Evden çıkarken o adama yakalandı. Yağmura yakalandı.

YARALANMAK

[nesnesiz]

  • Yaralama işi yapılmak

    Yaralanmıştı, ümitsizdi. Olayı bütün yönleriyle anlattı. - Ahmet Ümit

AYRILANMAK

[nesnesiz]

  • Ayrı duruma gelmek

AYIKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ayıklama işine konu olmak

    Martıların çığlıkları arasında ayıklanmış yığınların çevresinde yeni çöp tepecikleri oluştu. - Lâtife Tekin

YANKILAMAK

[-i]

  • Sesi geri çevirmek, yankı durumunda geri döndürmek, inikâs etmek