Aya ile Başlayan Kelimeler
AYA ile başlayan 91 kelime bulunuyor. Başında AYA olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Aya kelimesinin anlamı nedir? Aya ile biten kelimeler. İçinde aya olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
AYAZLANDIRILMAK25,
14 Harfli Kelimeler
AYARLAYIVERMEK26, AYAZLANDIRILMA24, AYAKLANIVERMEK24, AYAKLANDIRILMA21, AYARLAYABİLMEK21, AYARTILABİLMEK20, AYAKLANABİLMEK19, AYARLANABİLMEK19, AYARLATABİLMEK19
13 Harfli Kelimeler
AYARLAYIVERME25, AYAKLANIVERME23, AYAKKABICILIK23, AYAZLANDIRMAK22, AYARLAYABİLME20, AYARTILABİLME19, AYAKLANDIRMAK19, AYARLATABİLME18, AYARLANABİLME18, AYAKLANABİLME18
12 Harfli Kelimeler
AYAZLANDIRMA21, AYAKLANDIRMA18, AYARTABİLMEK17
11 Harfli Kelimeler
AYARTICILIK19, AYAKKABILIK17, AYARTABİLME16
10 Harfli Kelimeler
AYAKKABICI19, AYARSIZLIK18, AYAKSIZLAR17, AYAZLATMAK16, AYAZLANMAK16, AYAKTAŞLIK16, AYAKTAKIMI15, AYARTILMAK14,
9 Harfli Kelimeler
AYARLAYIŞ17, AYARTILIŞ16, AYAKÜZERİ16, AYAKÇILIK16, AYAZLATMA15, AYAZLANMA15, AYAZLAMAK15, AYARLANIŞ15, AYAKLANIŞ15, AYAKBASTI15, AYARTILMA13, AYAKLILIK13, AYARLATMA12, AYARLANMA12, AYARLAMAK12, AYAKLANMA12, AYAKLAMAK12
8 Harfli Kelimeler
AYARTICI15, AYAKÜSTÜ15, AYAZLAMA14, AYAKYOLU14, AYAKKABI13, AYARTMAK11, AYARLAMA11, AYAKLAMA11, AYAKALTI11
7 Harfli Kelimeler
AYAKSIZ14, AYAKUCU14, AYARSIZ14, AYAKÇIN13, AYANCIK13, AYAZLIK13, AYARTIŞ13, AYAKTAŞ12, AYANDON12, AYAKÇAK12,
6 Harfli Kelimeler
AYAZMA12, AYARCI12, AYAKÇI12, AYAKSI10, AYARTI9, AYARLI9, AYAKLI9, AYAKTA8
4 Harfli Kelimeler
AYAZ9, AYAŞ9, AYAR6, AYAN6, AYAK6, AYAL6
3 Harfli Kelimeler
AYA5
AYA
- Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
- Ayak tabanı
- Yaprakların düz ve parlak bölümü
Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası
AYAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyār)
-
Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu
Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi.
-
Saatler için belli bir yere göre kabul edilmiş olan ölçü
Memleket saat ayarı.
- Altın, gümüş vb. madenlerden yapılmış şeylerin saflık derecesi
-
Bir iş veya bir davranışta gereken ölçü
Kalorifercinin ayarı yok, ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor.
-
Değer, derece
Biz, telif eser ayarında bir sanat kıymeti taşıyan tercümelere teşekkür edelim. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayar almak
- ayar etmek
- ayar vermek
Birleşik Kelimeler: ayarı bozuk, aklı tam ayar, balans ayarı, saat ayarı
ÂYAN (Kelime Kökeni: Arapça aʿyān)
- İleri gelenler
- Senato üyeleri
- Belli, açık
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayan olmak
Birleşik Kelimeler: ayan beyan
AYAK
- Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü
- Bacak
-
Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri
İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var.
-
Vücudun belden aşağı bölümü
Ayağına bir pantolon çekti.
-
Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi
Senin ayağınla köye akşama kadar varamayız.
- Basamak
- Futun küpü alınarak hesaplanan değer
- Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste
- Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut
- Göl ayağı
- Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler
-
Halk edebiyatında uyak
Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler. - Salâh Birsel
-
Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta
Dikme ayağı.
- Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri
- Altılı ganyanda yer alan her bir koşu
- Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayağa düşmek
- ayağa fırlamak
- ayağa kaldırmak
- ayağa kalkmak
- ayağı (veya ayakları) dolaşmak
- ayağı (veya ayakları) suya ermek
- ayağı alışmak
- ayağı almak
- ayağı düşmek
- ayağı düze basmak
- ayağı gitmemek
- ayağı ile gelmek
- ayağına (veya ayaklarına) kapanmak
- ayağına bağ olmak
- ayağına bağ vurmak
- ayağına çağırmak
- ayağına çelme takmak
- ayağına dolanmak (veya dolaşmak)
- ayağına düşmek
- ayağına geçirmek
- ayağına gelmek
- ayağına getirmek
- ayağına gitmek
- ayağına ip takmak
- ayağına kira istemek
- ayağına sağlık
- ayağına sıcak su mu, soğuk su mu dökelim?
- ayağına sıkmak
- ayağına üşenmemek
- ayağında donu yok, fesleğen ister (veya takar) başına
- ayağını (veya ayaklarını) altına almak
- ayağını (veya ayaklarını) öpeyim
- ayağını (veya ayaklarını) sürümek
- ayağını alamamak
- ayağını bağlamak
- ayağını çekmek
- ayağını denk almak
- ayağını denk basmak
- ayağını giymek
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayağının (veya ayaklar) altında
- ayağının (veya ayaklarının) altını öpeyim
- ayağının altına almak
- ayağının altına karpuz kabuğu koymak
- ayağının bağını çözmek
- ayağının bastığı yerde ot bitmez
- ayağının pabucunu başına giymek
- ayağının pabucu olamamak
- ayağının tozu ile
- ayağının tozunu silmeden
- ayağının türabı olmak
- ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
- ayağını tek almak
- ayağını vurmak
- ayağını yorganına göre uzat
- ayağı yerden kesilmek
- ayağı yürüten baştır
- ayak açmak (veya vermek)
- ayak almadık taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
- ayak almak
- ayak atmak
- ayak atmamak
- ayak ayak üstüne atmak
- ayak basmak
- ayak basmamak
- ayak çekmek
- ayak değiştirmek
- ayak diremek
- ayaklar altına almak
- ayaklar baş, başlar ayak olmak
- ayakları geri geri gitmek
- ayaklarına (veya ayağına) kara su (veya sular) inmek
- ayaklarının (veya ayağının) ucuna basmak
- ayaklarını yerden kesmek
- ayakları üstünde durmak
- ayakları yere değmemek
- ayak sürümek
- ayak tutmak
- ayak uydurmak
- ayak üstünde olmak
- ayak vermek
- ayak yapmak
Birleşik Kelimeler: ayakaltı, ayak atışı, ayak bağı, ayakbastı, ayak bileği, ayak divanı, ayak hatası, ayak havlusu, ayak işi, ayak izi, ayakkabı, ayak keseri, ayak kirası, ayak oyunu, ayak perde, ayak satıcısı, ayak tabanı, ayaktakımı, ayak tarağı, ayak tedavisi, ayak tenisi, ayak teri, ayak topu, ayakucu, ayak ucu, ayaküstü, ayaküzeri, ayakyolu, ayağı bağlı, ayağı uğurlu, ayağı üzengide, ayağına çabuk, ağırayak, altıncı ayak, arka ayak, beşinci ayak, bir ayak evvel, birinci ayak, çatal ayak, dördüncü ayak, dört ayak, düzayak, giderayak, gömme ayak, ikinci ayak, kırkayak, önayak, ön ayak, sacayak, takma ayak, üçayak, üçüncü ayak, yalancı ayak, yalın ayak, yarım ayak, tepeden ayağa, danaayağı, domuzayağı, duvar ayağı, eli ayağı düzgün, göl ayağı, horozayağı, itayağı, kazayağı, kediayağı, kurtayağı, sacayağı, tavşanayağı, tavukayağı, turnaayağı, eline ayağına çabuk
AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)
-
Karı, eş
Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık
AYAKTA
-
Ayağa kalkmış durumda
Kahvelerimizi ayakta içtik. - Aka Gündüz
- Telaşlı, heyecanlı bir biçimde
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayakta kalmak
- ayakta tutmak
- ayakta tutmak
- ayakta uyumak
Birleşik Kelimeler: ayakta tedavi
AYARTI
- Baştan çıkarma
AYARLI
- Ayarlanmış, doğru çalışması sağlanmış, düzeltilmiş (saat, makine vb.)
- Belirli bir ayarda olan (altın veya gümüş)
Birleşik Kelimeler: ayarlı pense, zaman ayarlı
AYAKLI
-
Ayağı olan
Odanın ortasına üç ayaklı masayı koymuş, etrafına sandalyeleri diziyordu. - Peyami Safa
-
Bir destekle yere dayanan
Ayaklı kadeh.
-
Ayakla işletilen
Ayaklı dikiş makinesi.
Birleşik Kelimeler: ayaklı ansiklopedi, ayaklı canavar, ayaklı gazete, ayaklı koşma, ayaklı kütüphane, ayaklı mâni, iki ayaklı, kan ayaklı, kanı ayaklı, çift ayaklılar, çok ayaklılar, dört ayaklılar, karından ayaklılar, kolsu ayaklılar, kürek ayaklılar, on ayaklılar, perde ayaklılar, yüzgeç ayaklılar
AYAZ
-
Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk
Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti - Behçet Necatigil
- Çok soğuk hava
Ata Sözleri ve Deyimler
- ayaza çekmek
- ayazda kalmak
- ayaz kesmek
- ayaz paşa kol geziyor
- ayaz vurmak
Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çınayaz
AYAŞ
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri
AYAKLIK
- Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal
- Ayak basacak yer
- Ayakçak
- Kaide
- Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş
AYARTMA
- Ayartmak işi
AYAKSI
- Ayağı andıran, ayağa benzeyen, ayak gibi
AYARTMAK
-
Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak
Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca. - Refik Halit Karay
- Kandırmak
- Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak