AVUÇLAYABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

AVUÇLAYABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 31 kelime bulunuyor. 7 harfli AVUÇLAYABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAVALYE18, YALAVAÇ18, BAKLAVA15, KAVALYE15, KAVİLYA15, AVLAMAK14, BULAMAÇ14, İLÇEBAY14, KAVLAMA14, VAKLAMA14, KALLAVİ13, ABLAKÇA12, ÇULLAMA12, ÇALYAKA12, ALÇALMA11, BULAMAK11, ÇALKAMA11, MUKABİL11, YALAMUK11, AYLAMAK10, AMABİLE10, BUKLELİ10, BALLAMA10, KAMELYA10, LAUBALİ10, MAKABİL10, YALAMAK10, LEYLAKİ9, MUALLAK9, ALLAMAK8, LAKLAMA8

ALLAMAK

[-i]

  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak

LAKLAMA

[isim]

  • Laklamak işi

LEYLAKİ (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • Leylak rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Erguvan göklerin altında sular leylaki. - Faruk Nafiz Çamlıbel

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Asılmış, asılı

[mecaz]

  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)

AYLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Beklemek

[nesnesiz]

  • Sürmek, devam etmek

[-de]

  • Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)

[zarf]

[müzik]

  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)

BUKLELİ

[sıfat]

  • Kıvrım kıvrım olan (saç)

    Giderek unuttu ve yalnızca sarı bukleli bir genç kızı hatırlar oldu. - Reha Mağden

BALLAMA

[isim]

  • Ballamak işi

KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

LAUBALİ (Kelime Kökeni: Arapça lāʾubālī)

[sıfat]

  • Saygısız, çekinmesi olmayan

    O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. - Samiha Ayverdi

  • Senli benli, teklifsiz

    Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Davranışları ölçülü, olgun olmayan, ciddiyetsiz

[zarf]

  • Aşırı samimi bir biçimde, teklifsizce

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laubali olmak

MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin öncesi, geçmişi

Birleşik Kelimeler: makabline şamil

YALAMAK

[-i]

  • Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
  • Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak

    Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını teker teker yalıyor. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Sıyırarak, dokunarak geçmek

    Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor. - Refik Halit Karay

[denizcilik]

  • Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalayıp geçmek
  • yalayıp yutmak

Birleşik Kelimeler: kediyaladı

ALÇALMA

[isim]

  • Alçalmak işi, inme

[mecaz]

  • Düşkünlük, zül, mezellet

[coğrafya]

  • Toprağın çöküp oturması

[coğrafya]

  • Gelgitte denizin alçalması, cezir

    Onun suçu sayılır denizin alçalması / Tarlaların ekinsiz, davarın aç kalması - Faruk Nafiz Çamlıbel

BULAMAK

[-e]

[-i]

  • Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak

    Balığı una bulamak.

ÇALKAMA

[isim]

  • Çalkamak işi

[sıfat]

  • Çalkalanarak yapılan

    Çalkama ayran.