Avu ile Başlayan Kelimeler

AVU ile başlayan 43 kelime bulunuyor. Başında AVU olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde avu olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

AVUSTRALYALILIK27

14 Harfli Kelimeler

AVUÇLAYIVERMEK34, AVUÇLAYABİLMEK29

13 Harfli Kelimeler

AVUÇLAYIVERME33, AVUÇLAYABİLME28

12 Harfli Kelimeler

AVUSTRALYALI23

11 Harfli Kelimeler

AVUTUVERMEK26, AVUNUVERMEK26, AVUSTURYALI23, AVUTABİLMEK21, AVUNABİLMEK21

10 Harfli Kelimeler

AVUTUVERME25, AVUNUVERME25, AVUNDURMAK21, AVUÇLANMAK21, AVUTABİLME20, AVUSTRALYA20, AVUNABİLME20, AVURTLAMAK18

9 Harfli Kelimeler

AVUÇLAYIŞ25, AVUNDURMA20, AVUÇLANMA20, AVUÇLAMAK20, AVUTULMAK18, AVUNULMAK18, AVURTLAMA17, AVUKATLIK17

8 Harfli Kelimeler

AVUTULUŞ20, AVUÇLAMA19, AVUTULMA17, AVUNULMA17

7 Harfli Kelimeler

AVUTUCU19, AVURTLU15, AVUTMAK15, AVUNMAK15

6 Harfli Kelimeler

AVUTUŞ17, AVUNTU14, AVUNMA14, AVUTMA14, AVUKAT13

5 Harfli Kelimeler

AVU15, AVURT12

4 Harfli Kelimeler

AVUÇ14

AVURT

[isim]

  • Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avurdu avurduna geçmek
  • avurt (veya avurtlarını) şişirmek
  • avurtları çökmek (veya birbirine geçmek)
  • avurt satmak (veya avurt zavurt etmek)

Birleşik Kelimeler: avurt ünsüzü, art avurt, ön avurt

AVUKAT (Kelime Kökeni: Fransızca avocat)

[isim]

[hukuk]

  • Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse

[mecaz]

  • Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse

    O mirasın ağırlığı altında ezilip susacaklarına, bir de ülkemizde insan haklarının avukatı kesilmiyorlar mı cin ifrit oluyorum. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avukat tutmak

AVUNTU

[isim]

  • İnsanı avutan şey, oyalanacak şey, avunç, avunma

    İnsanoğlu durumu bozulunca ille bir yerden bunun avuntusunu arayıp buluyor. - Haldun Taner

  • Teselli

    Aldanışta avuntuyu bulmak bir rakı kadehinin içinde boğulup ölmek gibi bir şeydir. - Nazım Hikmet

  • Acı bir olayı unutturmaya çalışma, acısını hafifletme, avunma, avunç

AVUNMA

[isim]

  • Avunmak işi, teselli

AVUTMA

[isim]

  • Avutmak işi, teselli

    Dün hırçınlık anımızda bizi avutmaya bir şeker yeterdi. - Arif Nihat Asya

AVUÇ

[isim]

  • Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam
  • Elin yarı yumulmuş durumu

    Behire, avucuna topladığı zeytin çekirdeklerini yukarı, havaya fırlatıyor. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avucu (veya avuçları) kaşınmak
  • avucuna saymak
  • avucunun içi gibi bilmek
  • avucunun içinde tutmak
  • avucunun içine almak
  • avucunu yalamak
  • avuç (veya avucunu) açmak

Birleşik Kelimeler: avuç avuç, avuç dolusu, avuç içi, bir avuç

AVURTLU

[sıfat]

[argo]

  • Çalım satan, yüksekten atan

AVUTMAK

[-i]

  • Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek

    Düşün, bir acın var ki ben avutamıyorum / Gidiyorsun elimden, seni tutamıyorum - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Oyalamak

    Beni bebek gibi avutmak istiyordu. - Ayla Kutlu

AVUNMAK

[nesnesiz]

  • Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak

    Ne de olsa amcam, ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık diye avunuyordu. - Erhan Bener

  • Oyalanmak

    Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir şeyle avunamıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[halk ağzında]

  • Hayvan gebe kalmak

AVUNÇ

[isim]

  • Avuntu, teselli

AVURTLAMA

[isim]

  • Avurtlamak işi

AVUKATLIK

[isim]

  • Avukat mesleği
  • Avukatın yaptığı iş

[mecaz]

  • Gereksiz, boş savunma

AVUTULMA

[isim]

  • Avutulmak işi

AVUNULMA

[isim]

  • Avunulma işi

AVUTUŞ

[isim]

  • Avutma işi