AVRUPALILAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AVRUPALILAŞMA harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli AVRUPALILAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Avrupalılaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Avrupalılaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

PRUVA16, VAPUR16, ŞAVUL15, VARIŞ15, AVŞAR14, LAVAŞ14, ŞAPLI13, VURMA13, MAVRA12, MAVAL12, ŞARAP12, VARMA12, AVARA11, AMPUL11, LARVA11, RAMPA10, AŞAMA9, ALMAŞ9, ŞUARA9, ŞAMAR9, IRAMA7, MALUL7, MARUL7, ULAMA7, ARAMA6, ALARM6, MARAL6

ARAMA

[isim]

  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]

  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

MALUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūl)

[sıfat]

  • Sakat (kimse)

    Ben belki artık malulüm belki ömrümün sonuna kadar böyle kalacağım. - Nazım Hikmet

  • Hasta (kimse)

Birleşik Kelimeler: malul gazi, harp malulü

MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu

ULAMA

[isim]

  • Ulamak işi
  • Ulanan parça, ek, katkı, ilave

[dil bilgisi]

  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi

[sıfat]

  • Ulanmış

AŞAMA

[isim]

  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
  • Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale

    Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu

[spor]

  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası

ALMAŞ

[isim]

  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe

[mantık]

  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

ŞUARA (Kelime Kökeni: Arapça şuʿarā)

[isim]

[eskimiş]

  • Şairler

Birleşik Kelimeler: kalem şuarası

ŞAMAR

[isim]

  • Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş

    İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şamar atmak (veya indirmek)
  • şamar patlatmak

Birleşik Kelimeler: şamaroğlanı

RAMPA (Kelime Kökeni: İtalyanca rampa)

[isim]

  • Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü

    Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu. - Reşat Nuri Güntekin

  • Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek veya boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set

    Birimiz istasyon rampalarında yan gelirken birimiz yokuşlarda çabalar. - Arif Nihat Asya

  • Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç

[askerlik]

  • Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek

[denizcilik]

  • Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması

[denizcilik]

  • İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rampa etmek

Birleşik Kelimeler: kaçış rampası

AVARA (Kelime Kökeni: İtalyanca avara)

[isim]

  • Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma

[ünlem]

  • Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut

[denizcilik]

  • Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avara etmek
  • avaraya almak

AMPUL (Kelime Kökeni: Fransızca ampoule)

[isim]

  • İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe

    Karşımdaki duvara takılmış iki ampulden biri sönüktü ve bir gözü kırpılmış bir insan gibi bana bakıyordu. - Kemal Bilbaşar

  • İçinde sıvı durumda ilaç bulunan, kapalı cam tüp

Birleşik Kelimeler: mum ampul

LARVA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kurtçuk