AVLAYIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

AVLAYIVERME harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli AVLAYIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Avlayıverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Avlayıverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

EVVEL17, VEREV17, VELEV17, MEYVE14, LEVYE13, YELVE13, YAVER13, EMVAL12, MEVLA12, MAVRA12, MAVAL12, VERME12, VEREM12, VARMA12, AVARE11, LARVA11, AYRIM9, YILMA9, YALIM9, YARIM9, EYLEM8, EMAYE8, MALYA8, MARYA8, YELME8, YERME8, YARMA8, IRAMA7, REAYA7, YEREL7, AMELE6, ALARM6, EMARE6, MARAL6, REMEL6

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)

[isim]

  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
  • Bu işareti veren düzenek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Dişi geyik

REMEL (Kelime Kökeni: Arapça remel)

[isim]

[edebiyat]

  • Aruz ölçülerinden biri

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir usul

IRAMA

[isim]

  • Iramak işi

REAYA (Kelime Kökeni: Arapça reʿāyā)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
  • Tanzimattan önce Osmanlı Devleti'nin Müslüman olmayan uyrukları

    Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Hristiyan

YEREL

[sıfat]

  • Yöresel

[gök bilimi]

  • Gözlem yerine veya gözlemcinin bulunduğu yere göre tanımlanan

[tıp]

  • Sınırlı bir yerle ilgili olan, mevzii, lokal

Birleşik Kelimeler: yerel ağ, yerel korozyon, yerel radyo, yerel saat, yerel televizyon, yerel yayın, yerel yönetim

EYLEM

[isim]

  • Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon

    Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu. - Ahmet Ümit

  • Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası

    Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı. - Attila İlhan

[dil bilgisi]

  • Fiil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eylemde bulunmak
  • eyleme geçmek
  • eylem koymak

Birleşik Kelimeler: addan türeme eylem, eylem planı, eylemden türeme eylem, eylemden türeme ad, dizi eylem, ek eylem, olumlu eylem, olumsuz eylem, yardımcı eylem, yöneylem, tezlik eylemi, yakınlık eylemi, yaklaşma eylemi

EMAYE (Kelime Kökeni: Fransızca émaillé)

[sıfat]

  • Üzeri emayla kaplanmış olan

    Emaye tencere.

[isim]

  • Fotoğrafçılıkta ışığa karşı hassas malzeme

MALYA

[isim]

  • Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir

MARYA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
  • Dişi hayvan
  • Bir tür küçük balık

Birleşik Kelimeler: marya ağı

YELME

[isim]

  • Yelmek işi
  • Yırtmaçlı zırh

YERME

[isim]

  • Yermek işi, zem

    Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar. - Sait Faik Abasıyanık

YARMA

[isim]

  • Yarmak işi
  • Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer

    Demir yolu birçok yarmalardan geçer.

  • Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme

    Yarma arpa. Yarma burçak.

  • Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir çorba türü

[sıfat]

  • Kolay yarılan ve çekirdeğinden ayrılan

    Yarma şeftali.

[sıfat]

[argo]

  • Kaba saba, görgüsüz (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarma gibi

Birleşik Kelimeler: yarma aşı, yarma buğday, yarma çorbası, yarma kereste, yarma kütüğü, yarma saldırısı, yarma şeftali, yarma taarruzu, çam yarması