Atmak ile Biten 9 Harfli Kelimeler

ATMAK ile biten 9 harfli 58 kelime bulunuyor. Sonu ATMAK olan 9 karekterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde Atmak olan 9 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DOĞRATMAK20, HAVLATMAK20, BAĞLATMAK19, DAĞLATMAK19, HOPLATMAK19, YAĞLATMAK19, FOSLATMAK18, FISLATMAK18, ZIPLATMAK18, COPLATMAK18, FIRLATMAK17, HAŞLATMAK17, HARCATMAK17, KIVRATMAK17, OVALATMAK17, ŞAPLATMAK17, TAVSATMAK17, YIPRATMAK17, KAVRATMAK16, KAVLATMAK16, PAYLATMAK16, BOYLATMAK15, BAŞLATMAK15, HIRLATMAK15, IŞILATMAK15, PASLATMAK15, SIÇRATMAK15, SIZLATMAK15, TOPLATMAK15, AŞILATMAK14, ÇINLATMAK14, ÇITLATMAK14, ÇURLATMAK14, HARLATMAK14, KIŞLATMAK14, KAPLATMAK14, PARLATMAK14, PATLATMAK14, ZIRLATMAK14, CIRLATMAK14, CAMLATMAK14, BOLLATMAK13, ÇALKATMAK13, ÇATLATMAK13, DAMLATMAK13, KODLATMAK13, ŞAKLATMAK13, TAŞLATMAK13, YILLATMAK13, YOLLATMAK13, YOKLATMAK13, KAYNATMAK12, KOKLATMAK11, SAKLATMAK11, TINLATMAK11, TIKLATMAK11, ARALATMAK10, KATLATMAK10

ARALATMAK

[-e]

[-i]

  • Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak

KATLATMAK

[-e]

[-i]

  • Katlatma işini yaptırmak

KOKLATMAK

[-e]

[-i]

  • Koklama işini yaptırmak

    Koklat göreyim, çiçeklerini bana, güzel kokarlar mı? - Osman Cemal Kaygılı

[mecaz]

  • Yararlandırmak, biraz vermek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koklatmamak

SAKLATMAK

[-e]

[-i]

  • Saklama işini yaptırmak

    Bu eşyayı Kuzma'nın evinde saklatacağını söyledi. - Memduh Şevket Esendal

TINLATMAK

[-i]

  • Tınlamasına yol açmak

TIKLATMAK

[-i]

  • `Tık` sesi çıkararak hafifçe vurmak

    Kapıyı tıklattı.

KAYNATMAK

[-i]

  • Kaynamasını sağlamak

    Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kaynak yaptırmak

[argo]

  • Unutturmak

    Ara sıra kendi gecikmelerini araya kaynatmak için beni birkaç gün izinle gönderiyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[argo]

  • Belli etmeden almak

[teklifsiz konuşmada]

  • Konuşmak, sohbet etmek

BOLLATMAK

[-i]

  • Bol duruma getirmek, genişletmek

ÇALKATMAK

[-e]

[-i]

  • Çalkama işini yaptırmak

ÇATLATMAK

[-i]

  • Çatlak duruma getirmek

    Elindeki ustura ile çatlatacağı bu canlı yemişe baktı. - Ömer Seyfettin

  • Çatlamasına yol açmak

    Duvarları, tavanı çatlatacak kadar şiddetli olan ve birdenbire kulağa saldıran bu ses dalgası kimsenin kulağını incitmedi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Sabrını taşırmak

    O dibek kafalı Sülükoğlu'nu hasedinden çatlatacağız. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]

  • Aklını kaçırmak

DAMLATMAK

[-e]

[-i]

  • Damla damla akıtmak

    Kâzım tezgâhın arkasında kulağına ilaç damlatıyordu. - Attila İlhan

[-i]

  • Damıtmak

KODLATMAK

[-i]

  • Kodlama işini yaptırmak

ŞAKLATMAK

[-i]

  • `Şak` diye ses çıkartmak

    Yaygaracı kadın bir elinin tersini öteki elinin avucuna vurarak şaklatıyor, gözlerini açıyor, bağırıyordu. - Peyami Safa

TAŞLATMAK

[-e]

[-i]

  • Taş attırmak, taşa tutturmak

YILLATMAK

[-i]

  • Üzerinden çok zaman geçirmek