[isim]

• Atmak işi

  Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Katmak işi, ilhak

[sıfat]

• Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam

[halk ağzında]

• Kıldan veya yünden yapılmış ip

[isim]

• Tatmak işi

  O zaman Türkiye, dünya önündeki cakayla fiyakanın bir gıdım da olsa tadını tatmaya başlayacaktır. - Çetin Altan

[isim]

• Aratmak işi

[isim]

• Satmak işi

  Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

[isim]

• Batmak işi

• Yıkılma, çökme

• İflas etme

  Balık baştan kokar, bilmez değilsin a! Hayriye tüccarının batmasına bizim saray sebep olmuştur. - Attila İlhan

• Yok olma, inkıraz

[gök bilimi]

• Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi

[isim]

• Yatmak işi

  Çocuklara yatma zamanının yaklaştığını başıyla anlatan bir mürebbiye edasıyla duruyor. - Refik Halit Karay

[isim]

• Adatmak işi

[isim]

• Çatmak işi

• Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça

• Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, Yörük çadırı

• Bir tür döşemelik kumaş

  Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti. - Halide Edip Adıvar

• Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları

• Semerin ağaç kısmı

• Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet

[isim]

• Aldatmak işi, deside, al, hıyanet

[isim]

• Bulatmak işi

[isim]

• Donatmak işi, teçhiz

[isim]

• Oynatmak işi

  Karagöz oynatmaya kalkıştığı geceler ise tam anlamıyla bayramdı. - Ayla Kutlu

[isim]

• Susatmak işi

[isim]

• Yıkatmak işi