At ile Biten Kelimeler
AT ile biten 553 kelime bulunuyor. Sonu AT olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "At kelimesinin anlamı nedir? At ile başlayan kelimeler. İçinde at olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
İDAREİMASLAHAT22
13 Harfli Kelimeler
HİLAFIHAKİKAT28, HADEMEİHAYRAT26, HİDROKARBONAT23
12 Harfli Kelimeler
KAYDIİHTİYAT23, KARBONHİDRAT21, NAZARIDİKKAT18
11 Harfli Kelimeler
FİDYEİNECAT24, MÜSTAHZARAT22, PERMANGANAT20, İKTİSADİYAT16, KABLELMİLAT14
10 Harfli Kelimeler
MÜDEVVENAT27, MÜCEVHERAT26, MÜZAHREFAT26, MÜKEVVENAT25, MUHTEVİYAT24, MÜKEYYİFAT23, KAYDIHAYAT21, MÜSAKKAFAT20, MUHASSASAT19, MÜNTEHABAT19, MUHASSENAT18, MÜNDERECAT18, TEBEDDÜLAT18, İSTİHBARAT17, MUKADDESAT17, MÜŞTEMİLAT17, İÇTİMAİYAT16, MUKADDERAT16, MÜKTESEBAT16, BİKARBONAT15
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
PÜRSIHHAT25, ÖMRÜHAYAT24, EVVELİYAT23,
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
HAŞVİYAT23, BAŞFİYAT21, FELDSPAT21, HIRDAVAT21, HÜSNÜHAT21, MEVCUDAT21, HAFRİYAT20, HAVAİYAT20, HAYVANAT20, PROMÖNAT20, SEBZEVAT20, TEVKİFAT20, ZERZEVAT20, BİSÜLFAT19, BOCURGAT19, MÜFREDAT19, MANAVGAT19, MEFRUŞAT19, NEVROPAT19, PSİKOPAT18
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
FÜTUHAT20, HACİVAT20, HURUFAT19,
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
FOSFAT20, ŞAVŞAT18, VATVAT18, BAĞDAT17, HIRVAT17, HEYHAT16, SIHHAT16, VOMBAT16, YOZGAT16, FECAAT15, İFŞAAT15, NEVZAT15, SÜLFAT15, ŞEFKAT15, ŞEFAAT15, BİZZAT14, DEFAAT14, EDEVAT14, FORMAT14, FIRSAT14
Tümünü Gör
5 Harfli Kelimeler
VEFAT17, AHFAT15, VÜSAT14, ZEVAT14, FİYAT13, HOZAT13, SUVAT13, SIFAT13, FESAT12, HAŞAT12, İFSAT12, SAVAT12, VASAT12, CİHAT12, AVRAT11, EVRAT11, EVLAT11, EFRAT11, FAKAT11, HAYAT11
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
CHAT11, AFAT10, VAAT10, AZAT7, BUAT7, İCAT7, ABAT6, BİAT6, EBAT6, EDAT6, ÜRAT6, MİAT5, ONAT5, SAAT5, STAT5, ERAT4, İRAT4, İNAT4, NAAT4, TAAT4
3 Harfli Kelimeler
VAT9, HAT7, PAT7, ÇAT6, ŞAT6, ZAT6, BAT5, YAT5, MAT4, KAT3, TAT3
2 Harfli Kelimeler
AT2
AT
- Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
- Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
- Astatin elementinin simgesi
KAT
-
Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü
Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey
Bir kat yufka, bir kat peynir.
- Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka
-
Giyeceklerde takım
Birer kat elbise ile kalacağız. - Aka Gündüz
- Apartman dairesi
-
Ön, yan
Salim, Sait Faik'in Yaşar Nabi katındaki telif ücretini artırmakta büyük rol oynamıştır. - Salâh Birsel
- Huzur
-
Bükülen veya kıvrılan bir şeyin her kıvrımı
Kumaşın katı.
- Makam, mevki
-
Kez, defa, misil
Bu, ondan iki kat pahalı.
- Katman
-
Tekrarlanan bir sayının toplamı
6, 9, 12 ve 15 sayıları 3 sayısının katlarındandır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kat çıkmak
Birleşik Kelimeler: katbekat, kat görevlisi, kat irtifakı, kat kat, katsayı, kat yuvarı, alt kat, askat, asma kat, binkat, çekme kat, duyar kat, orta kat, ortak kat, üçkat, üst kat, yalın kat, yedi kat el, bahçe katı, bodrum katı, çatı katı, giriş katı, ocak katı, yer katı, zemin katı
- Kesme, kesilme
- İlgiyi kesme
- Sonuca bağlama, bitirme
- Kesme
Birleşik Kelimeler: katetmek, katolunmak
TAT
- Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
- Tatlılık
-
Hoşa giden durum, lezzet, zevk
Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. - Şevket Rado
Ata Sözleri ve Deyimler
- tadı damağında kalmak
- tadı gelmek
- tadı kaçmak (veya gitmek)
- tadına bakmak
- tadına doyum olmamak
- tadına varmak
- tadında bırakmak
- tadından yenmemek
- tadını almak
- tadını bulmak
- tadını çıkarmak
- tadını kaçırmak
- tadını tuzunu bulmak
- tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
- tadı tuzu yok
- tat almak
- tat kazanmak
- tat vermek
Birleşik Kelimeler: tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı
- Dilsiz
- Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar
- Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı
ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)
- Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
- Erler
İRAT (Kelime Kökeni: Arapça īrād)
-
Gelir
Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gelir getiren mülk
Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu. - Ömer Seyfettin
- Söyleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- irat etmek
Birleşik Kelimeler: iradımesel
İNAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿinād)
-
Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı. - Ömer Seyfettin
- İnatçı
Ata Sözleri ve Deyimler
- inadım inat olmak
- inadı tutmak
- inat etmek
Birleşik Kelimeler: eşek inadı, gâvur inadı, katır inadı, keçi inadı
NAAT (Kelime Kökeni: Arapça naʿt)
- Bir şeyin niteliklerini övme
- Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside
TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)
- Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme
MAT (Kelime Kökeni: Farsça māt)
- Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi
Ata Sözleri ve Deyimler
- mat etmek
- mat olmak
Birleşik Kelimeler: şah mat
- Parlak olmayan, donuk
Birleşik Kelimeler: ipek matı
MİAT (Kelime Kökeni: Arapça mīʿād)
- Bir şeyin yapılması için tanınan süre
-
Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi
Asker ayakkabısının miadı altı aydır.
Ata Sözleri ve Deyimler
- miadı dolmak
- miadı gelmek
ONAT
- Özenli, düzgün, uygun
- Yararlı
- Dürüst, iyi ahlaklı
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
STAT (Kelime Kökeni: Fransızca stade)
- Stadyum
BAT
- Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden yapılmış, ucu sivri bir takoz türü
YAT
- Kalkan, zırh vb. korunma aracı
-
Özel gezinti gemisi
Seni kendi yatımızda kaptan kıyafetiyle göremeyeceğim. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: yat kulübü, yat limanı